31 Ekim 2016 Pazartesi

Afv-ü Gafur

El aman, pür kusur amelin sahibi, hangi yüzle ister tevbesinin kabulünü. 
Lütfederse İlahi, elbet mutlu eder, el hak istikametli, ümitsiz kalbi mahzunu.

Gafiller her daim olur bin pişman. Elde değil şu sırrı imtihan aleminde. 
Ancak biri tanır, ancak birinden medet umar. Ümidi ancak onun elinde. 
Fırsat ondadır. Ondan başka kim sırrı bilir? Kim affedebilir? Bu alemde. 
Unutma yoktur. Ceza çoktur. Affetme de ondan çoktur. Herşey onun elinde. 
Rızanı ver bize, başka şey lazımda değil sen razı işen herşey elimizde. 

Azamet-ül Allah

En azameti yüce, kudreti sonsuz rabbim, seni bildik öylece. 
Lazım değil gayrisi, velevki iri olsun yada kuvveti yezidce. 

Azami minnet senin şanına layıktır. Başkasına nedir temenna?
Zalimlere gerekir elbet, senin azametli müntakiminden imtina
İmtihan sırrı büyüktür, güç kuvvet ver ey Rab! bu dayanılmaz imtihana
Mazlumu sen bilirsin İzzet-i şanın hakkı için muhtacız fereç ihsanına

Hilm-i Celil

Emniyetli liman, hata olsada hemen öfkelenmez mühlet verir. 
Lehindeki mükafatı hemen, aleyhinde ise cezasına uzun mühlet verir. 

Halimsin sen Allahım, merhametlisin, kulların çok acımasız...
Alçaldıkça alçalıyorlar, sanki sen yokmuşcasına merhametsiz. 
Latifsin, hilm senin şiarın, zalime mühlet verirsin kulların çok çaresiz. 
İntikam bilmez kullarının, müntakim sensin! Zalim çok vicdansız. 
Ma'budundan çare bekler, hilmini ihsan et  mazlumine, onlar çok çaresiz. 

Haberdar

Evvelinde ne varsa, ezelide ne olacaksa hepsinden haberdarsın 
Lütfen bihaber kullarını koru!.. sen ki; onların halini en iyi bilensin...

Habir-ül ahbar sensin. Abdinin cehaleti, halk'ının bihaberliğidir. 
Azamet senin şanındandır. Denaet ise kulun acziyetindendir. 
Büyüklüğündeki kudretine muhtaç olan aciz senin kullarındır. 
İncitme!.. zülme maruz kalmış aciz mahlukun senden muntazırdır. 
Razı isen meded eyle. Bir tek müntakim diye seni bildiler. 

24 Ekim 2016 Pazartesi

Eltaf-ı Azim

Eltaf-ı süphansın ya ilah-el alemin. Mahlukun halkında hikmet halkeyledin. 
Lütfeyle hikmetten anlamayan abdine; nasıl letafet dolu olduğunu mahlukatın 

Latifsin ey Rab-ül alemin. Letafet senin şiarın, sen abdinden de istersin letafeti. 
Alçaltma seni latif-ül eltaf bilen, sana öyle iman eden, secde eden, biçare abdini. 
Takdirini kazanmaktır kul için aslolan. İncelik nedir? Derk ettir ruhuma nezaketi
İyilik adına ne varsa yaklaştır hepsini, fani hayatı cennet asa mekana çevir hepsini
Fenalık adına ne varsa defet hepsini, baki hayata kalmasın onların hesabının hiç biri. 

Adl-i Mutlak

Ehli adle muhabbet vardır.  Mahbubudur o kimse ki Adl-i Mutlak'ın
Layemut olan ezeli hakkın nişanıdır adalet. Şiarı olmalı hükümdarın

Aklı olan ayrılmaz haktan hukuktan. Adl-i mutlak, ahkamül hakimindir.
Dilerse adl-i hakkı anında verir. Dilerse mühlet üstüne mühlet verendir.
Layüselsin ey adl-i mutlak, iman ettik sana adaletin er ya da geç mutlaktır.


20 Ekim 2016 Perşembe

Ru'yet-ul-Allah

En sırlı anları gören, gördüğün her anın da hesabını sorarsın elbet
Liyakatin, hak sahibine hakkını, haksızın da hakkını vermektir elbet

Bir an geçmez sensiz, her bir abdinin her anına nigahbansın elbet
Asla mümkün değil, sen görmeden her hangi bir günahı irtikab etmek
Sakınsın kulun, zelle dahi olsa hatadan, cümlesi hesap edilir elbet
İrade olursa, haktan hakikatten maada, ehl-i hikmet görür elbet
Rıza-ı ilahi cemaline gerektir ki; Gören sensin, hakikat odur elbet

El Hükmü ül-Allah

Evvel bir denge vardı, sonrası dengelerin binasıydı. Denge bir hükümdü.
Lahza aksamaz denge-i kainat. Sen iraden mi var sanırsın o bir hükümdü.

Hakim olan kudreti-i ilahi, ne seni, ne beni başı boş mu bırakır sanırsın
Aklım var deyip, sen aklına eseni yaparken, iradene hakim mi sanırsın
Kul olduğunu unutup da yapıp ettiğine adl ile hükmedilmeyecek mi sanırsın
Ecel bir gün geldiğinde, ahkam'ül hakiminin adl-i ilahi ile yüzleşirsin.
Maksadın hasıl olmasını arzu edersin, derdini hakem-ü asli de anlatırsın

19 Ekim 2016 Çarşamba

Sami

En küçük mikro canlının, en kalabalıkta en ufak hareket sesini duyansın
Sessizliğin çığlığını, zalimlerin çılgınlığını, mazlumların ahını işitensin.

Sana nida ile yalvaran yakaran gönüllerin şem-inin çıtırtısını işitensin
Eman ver inleyen mazlumine!.. Çünkü sen üd'uni estecibleküm diyensin.
Maluma ne hacet var ki? elbet sen zalimi de mazlumu da hakkıyla bilensin
İmtihandır deyip sabrın nihayetini bekler onlar, Sen elbet icabet edensin.

13 Ekim 2016 Perşembe

Zalim-i Zelil-i Kudret

Yakaran gönüllerin, inleyen mazlumların ahını duyan Rab'sın
Ahlaksız olduysa mevki sahibi, elbet izzetini zillete çevirensin

Mazlum varsa kullar arasında, kendini izzetli gören zalim vardır.
Üzülmesin kendini hor hakir gören mahluk, onun bir sahibi vardır.
Zülüm la tentehi, zalim de izzetli değildir. Her işte O'nun rızası vardır.
İzzet öyle bir cevhere layıktır ki; cevher fürüşan'ın onda gönlü vardır.
La yüsel sanmasın kimse, öyle ki; kudretin üstünde bir kudret vardır.
Lillah-il hamd, mazlumun izzetini, zalimin zilletini var eden vardır.