31 Aralık 2016 Cumartesi

2016-2017

2 yüz gördük, biri kara diğeri ondan kara. 
0'dan çıktı tüm mesele, ne varsa ne yoksa. 
1'likti ümidimiz heyecanımız ama oldu günler kap kara
6'ta olan bir gün üste, devr-i daim olur üstten alta. 

2'si bir arada olmaz, seversen ikisini de; "dünya ile ukba"
0'lamak gerek birini gönülden. Sil onu, ona meyil varsa.  
1 kalpte çok sevgi olsun, hiç birşey olmasın sevgiden başka. 
7'diler kırklar bu yılın mihmandarı olsun, yıl yol olsun kabuslara

24 Aralık 2016 Cumartesi

Sabr-ı muhteşem

Estağfiruke ya ilahi; isyan ne haddimize. Katlamak düştü ise kaderimize. 
Sabırla kurtulmayı beklerken, vakit dua vaktidir der. Dualar ederiz kaderimize. 

Sen çok sabırlısın Allahım. Zalim zülmünü yaparken, seni seven kullarının üzerine 
Aşikarken tüm küfürlü tezahürat her yerde. Nizamını bozarlarken yeryüzünde. 
Büyüklüğün varken, bu zülümler isyan eder, imkansızı mümkün kılan kudretine 
Üstünlüğün tartışılmaz hiç biryerde. Mühlet üstüne mühlet verirsin herkese. 
Rızanı kazandıracak bir amel ile sabrın sonunda tüm isyanı da affeder herkese. 

Reşid-i istikamet

Eyleme bizi naçar, ayırma istikametli güzergahından. Seni bildik sana yöneldik. 
Rızanı kazanma içinde can hıraş olduk sandık. Ne yaptık ne ettik bilemedik 

Reşid sensin. Dua dua yöneldik sana. Kabul ederim dua edin dedin dua ettik. 
Ellerimizi boş çevirme ya Rab. Gördük ki; çile var. Nerede hata ettik bilemedik. 
Şan-ı yücenin rızasıdır dedik istikametten ayrılmadık. Rabbimizsin dedik sabrettik. 
İyileri sen bilirsin. Zalimlerde senin kulların.  Zülmü bitir Allahım onları yap şaşırtık. 
Devam ederse eğer bu zülüm, takatimiz kalmazsa bedende, iki cihanda bittik. 

16 Aralık 2016 Cuma

Sahip-i mahlukat

Es-sebeb-ül kelfaildir amenna, hakikat-i aşina olsa bile mülkün sahibi bilinmelidir. 
Levlake olsaydı eğer, var olurmuydu kevn-ü mekan, cümlesi alem-i nizamdır.

Varlık onun, mekan onun, zaman onun. Hüküm onun, Hikmet onunla birdir. 
Arştan ferşe cümle alemin kudretli sahibi; ancak seninle hikmet-i mahluk bilinir. 
Rızaya olan arzular seninle ancak olur. Sen zevk-u zihinde olmazsan hiçtir. 
İmkansızı istemek de ne demek? İmkansız yoktur sende. Bu kudrettir. 
Sınırsız sırları bir şekilde hikmeti serdedensin. Tüm varlık sırlı mahlukatındır. 

Beka-i Mutlak

En güçlü sensin. Senin güç verdiklerin güçlüdür. Kim kendine güvenirse, 
Lüzumsuz fani bir şeye güvenir. Sonsuz kudret gönül, olur, ancak O isterse.

Baki olan nihayeti görendir. Nihayetsiz olan baki-i mutlak hakimdir tüm devre. 
Aşk-ı mutlak kula, kuldan mı gelir sanırsın be ahmak. Sevda vardır bir Baki'ye 
Kalksak da kalsak da, vardır içimizde bir beka hevesi. Sen dilersen olur elbette 
İman ettin sana, verirsin diye, dilendik senden olmayacak duayı bile 

Bidayet

Ezeli var olan yüceler yücesi Allahım, aciz nakıs, nisyan ile malul kulunu halkettin,
Leyle-i nehar, esved ile beyaz, melek ve şeytan gibi; aslını da, zıttını da yarattın. 

Bidayetinde var ettiğin ruhlar alemini. Vakti gelince birer birer ceset giydirdin. 
Eşsiz bir imtihana girdi insanlık birer birer. Diğer tüm mahlukatı hizmetine verdin. 
Değerlendirip hakkını verdiyse eğer kulların cenneti, cemalullahı vaad ettin. 
İnamanla şeref bulsun bu naciz kulların, isteriz sonsuzu. Ümidimizdir verişin. 

Hidayet

Eğer istersen kim seni inkar eder? Hidayete erdiren, senden başka kim var?
Layık olmak başka, sırrı imtihan başkadır. Sırat-ı müstakim de imtihan da var. 

Hayırlı amellerin menşei senden gelir. Şerre meyletmek nefiste var. 
Allahım hidayetine mazhariyetten ayırma, istikametine sonsuz arzumuz var. 
Dilersen küfrün adı anılmaz. Tebliğin tadı olmaz. Sen dedin hidayette lezzet var. 
İster inanın, erin hidayete!.. ister inkar edin. Cennet de var, cehennem de var. 

Şua

Eşsizliktir numune-i hilkat bu kainatta. Zıddını bilirsen farkedersin. 
Ne varsa görülen karanlığın bir derece tonudur ki; nur onu göstersin. 

Nur içinde olan nur saçar. Nursuz olan ondan kaçar. Sen Nur'u bilesin. 
Uğrunda ne canlar hak-ile yeksan olur. Yeter ki, Onun adı her yerde bilinsin 
Rızasını kazanmak için ne yapılsa azdır. Nur'u gören herkes onu bilsin, 

15 Aralık 2016 Perşembe

Halk-ı Nafi

En hoş mahlukatın sanatkarı, hiç rastgele boş bir nokta bırakır mı eserinde 
Nasıl eserlerinde mükemmellik varsa, hiç sual olur mu? Onun hikmetinde

Nicesini halkeder O. Nice şerli işler olur, şerefli menfaatli şeyler onun sayesinde. 
Azim kudretin sonsuz hikmetin sahibi; sevindir bizi hep sevdiklerinle. 
Fani hayat yolculuğunda, bizi; her daim  rızanı, kazanan kullarından eyle
İyileri yaratansın. Emrini kitap-ı ahkamında bildirdin. Bizi zorlukla imtihan eyleme 

14 Aralık 2016 Çarşamba

Zıddıyla Halk

Etkisiyle ne ister zarar ister kar al... her ikisini de zıddıyla halk eden. 
Denge kainatın ifadesi, onunla gece karanlığı, gündüz aydınlığı bulur bir an. 

Dengesiz ortamda huzur bulunur mu? Meleklerle olur günahsız mekan. 
Arzın ahengi aramaktır hikmeti. Bulup ona ram olmaktır. Sen onun rızasını kazan. 
Rast giderse kader kazanırım deme, sende sırrı alman için vardır cüz-i iraden. 
Riskin hikayesi ortaya çıkar. Dehrin derin hadiselerindeki herbir zıttan. 

9 Aralık 2016 Cuma

Sedd-i Hafiz

Esrarengiz korumanın kuralı olmaz. Hiç umulmayan anda bilinmeyen bir mani. 
Lüzumsuz zannetme sakın hiç bir mahlukatı, olur onun da onurlu işi. 

Maksat muhabbet etmekse yüce Allah'a, şikayet etmemek gerekir hiçbir engeli. 
Allah'ın rızası olursa bir işte, kapıları açar birer birer. Hikmeti olur, varsa bir mani. 
Nice maniler vardır, zannedilir ki engel. Halbuki ahirinde görülür onun hikmeti. 
İntizamı zannetmeyelim güzel gidişatın sonu. Berbat gidişatın da olur nizami. 

Ni'met-i Zengin

Eşsiz nimetlerinden kullarına hesapsız ihsan eden ey Halık- ı külli şey. 
Lütfeyle engin rahmetinle, ud'uni estacibleküm diyorsun, duamız hiç birşey. 

Mahlukatın ihtiyacını karşılayan sensin istemeden bile verensin. Biz ki bir birey. 
Uzun ince yol var bir ömür boyunca, binbir sıkıntı binbir arzu içiçe epey 
Ganiy-i mutlaksın, verirsin herşeyi, muhtacız herşeye, yoksa olmaz mı herşey. 
Neden olmasın Gani sensin, geda biziz. İstemeyi sen verdin. Biz istedik herşey. 
İstersen ondurur, istersen oldurur, istersen öldürürsün. Elindedir herşey. 

Zengin

Elhamdulillah derse kişi ziyadeleşir nimeti. Ganiyi mutlak verdikçe verir
Lütfeden Rezzak-ı hakimdir. İhsanının haddi hesabı olmaz O Gani'dir. 

Gayretullah en yüce hakikat. Ona ulaşırsa dualar elbet müstecab olacaktir. 
Allahım aciziz, muhtacız, gedayız, ümitvarız. Sen Ganiyy'sindir. 
Nice varlıklı kişilerin, varlıkları bir hiçtir. Hiç bir şeyi olmayanin duasıdır. 
İnanırlar onlar Ganiyy-i mutlaka, ihsanının zenginliğinden emindir. 
Yârin yanlız bırakır mı seni maşuksan ona eğer? Yoklukta da sahip çıkar.  
Yarın kavuşma vaktinde ganilerden eyle Allahım bugün biz ki; gedalardır. 

Cami-i Mahkûkat

Ezelden nasıl yaratıldıysa mahlukat. Sonradan yaratılması da mukadder
Lahza başıboş kişi hiçbir an, zannetse de kendisi başıboş. O her an kontrol eder. 

Cemiyet hayatının parçasıdır. Kulun kula ihtiyaçı vardır. Biri diğerine ihsan eder. 
Amansız kargaşa, hayatı zorlaştıran zülüm varsa. İşte o an Hak medet eder. 
Mazlumumin, mağduriyeti ayyuka çıkması, halin gibi günahın da cem'idir. 
İnanırsa insan Cami'nin hikmetine; fani alemde ne ızdırap ne de çile çeker. 

8 Aralık 2016 Perşembe

Hakkın Tevzi'i

En iyi sen bilirsin el müntakim. Zalim var mazlum var. Ortada bir hak var. 
Lütfedersen eğer bir kuluna, fani dünyada bile verirsin hakkını. Olmaz dünyası dar. 

Mazlum olmak kutsaldır. Zalim olmak ne ki? Sen mühlet verirsin dersin zaman var. 
Uyanır bir gün herkes zülüm ile abad olan hükümranlıktan. Geriye bakar elde ne var. 
Kastı ne ise kişinin, karşılığını alır elbet kim ne ettiyse, fani ve baki hayat var
Sabır gerekir mazluma, çetindir direnmek zalime, sabrederse ona mükafatı bol olur. 
İyiler çile çeker. Çile çekenlerde, çetin çelikten çekinmez yürekli canlar var 
Tahammül zor Allahım sen inayet eyle mazluma! Zalimin şiddetli zülmü var. 

4 Aralık 2016 Pazar

Zül Celal

Zatıyla; rahmeti, merhameti, avfı, selameti kuşatmıştır heryeri. 
Üstüne galip gelecek kim olabilir, alanda O, verende O herşeyi. 
Lehinedir her zaman mahlukatının. Mahlûkat bilmez kendine lütfedeni. 

Celaliyle hükmettiği ahkamını bilirse abd, huzura kavuşur cümlesi. 
Evvel emirde yazdı kaderi alın yazısına birde cüz-i iradeyi verdi. 
Lazım oldu kula doğru karar vermesi, çünkü kazanmaktı cenneti. 
Aşikarken bütün herşey, eğer cüz-i iradeyle bulmazsa istikameti. 
Lüzumsuz amellerle heba edilmiş ömür nasıl bulur hayat-ı bakiyi. 
İnanmak, iman etmek, emrettiği ile amel etmek, açar ihsanın kapısını 

Vasfeyliyeyim onun yüceliğini. Yücelik onun en önemli şiarı. 
Ezelidir onun yaratıcı kudreti, ebedi kalacaktır onun ihsanı
Lisan-ı haliyle halkedilmiş tüm mahlukat, hep ümit eder ihsanını

İzzetli olan lütfeder oldukça. En izzetli olan en fazla verir ihsanı. 
Kerim olan, ikram sahibidir. En Kerim sonsuz verir ikramını. 
Rahman'ın merhameti kuşatır herkesi. Ayırt etmez mü'min ile küffarı 
Allahım sen ne yücesin ki; isyan eder, küfreder ama sen kesmezsin ihsanı 
Mazlum olur, mağdur olur. Ayırmazsın kimseyi yapmazsın öncelikli. 

Melik-ü Külliyet

Mal, mülk, evlad-ı iyal her ne varsa bu fani dünyada zannetme ki senindir. 
Aklını başına topla! neyin varsa bu alemde  gelir geçer. Bir gün gelir bir gün gider. 
Lüzumsuz yere alma hakketmediğini. Hesabı sorulur elbette birer birer
İsterse gönül hepsini birden, gel vazgeç bundan. Kalmaz sende, burası fanidir. 
Kaç kişi kaldı bu gelip geçici alemde? Sor onlara; seninle yanında ne kalır, ne gider 
Üzülme varlık onun, gerisi hep yalan. O dilerse istemediğin kadar verir. 
Layık ol sahip-ül malik-ül mülke. Aksatma ne derse, O mülkü sana sahip eder. 

Mecaz yoktur. Hakikat vardır. Hakkıyla kul ol! Bak nice çok varlık senindir. 
Ümitvar ol! Dünyada, ahirete onundur. Onun mülkü hem yer hem de göktür. 
Lisan-ı halinle yönelirken yüce Allah'a, var olsun daima dua dua yakarışlar. 
Kesinlikle ümidimizle inancımız tamdır. Ona olan arz-ı İhtiyacımız sonsuzdur. 

Şefkat-ü Rahmet

Eşsiz merhametiyle kulların sığınağı olan ey yüceler yücesi, 
Rahman sensin, sevdikçe sever, sevdiğini edersin kulların abisi. 

Rahim sensin, abdine merhamet eder, edersin bolluk sahibi. 
Allah'a emanet olan hakiki kullar, olur onun şefkatinin sahibi. 
Ukbada ümitvarız, saracaktır bu günahkar kulları onun kuşatıcı şevkati. 
Fanilik mutlak gerçek; biçare kulların ömründe. O, lütfedecektir bakiyi. 

Afv-ü Rahman

Elalem ne derse desin. Kimse sevmese, kimse takdir etmese de o etse yeter. 
Leyl-ü nehar işler durur hem beden hem de ruh. Bilmez hangisi iyi, hangisi beter. 

Affetmek herkesin şiarı olmaz. Affeden büyüktür, yücedir. Mazlumu sever. 
Fena bir iş varsa bir amelde, cezasız kalmaz elbet. Velakin o dilerse affeder. 
Üstünlüğün üstü yoktur. Tevbe kapısı açıkken kim avf dilerse, O da affeder. 
Vesile olsun cümle şakirin, zakirin, salihin, abidin. Ümidimiz öyle ki; O affeder. 

2 Aralık 2016 Cuma

Tevvab-ı Hakim

Evet dersen günah olan sevap olur. Azaplar azad, cefalar sefa olur. 
Lakin affın olmazsa azabın şiddet, cennette Cemal'in hayal olur. 

Tevbe kapın engindir. Affetmek şiarından, gedalık beklenti, yücelik senden olur. 
Eşsizdir kudretin, böyle bilir hakiki kulun gidecek yeri yoktur. Bekler durur. 
Vakti gelince açılır kapılar birer birer. Açılan kapıdan girmeyi ihsan buyur. 
Vaki olan halikat senin inayetinle, affetmek  de elbet senin bir işaretinle olur. 
Aleyhinde binlercesi olsa bile bir kulun sen seversen kim karşısında durur. 
Binlerce seveni olsa bile bir sultanın, sen sevmedikçe onu, kim yanında durur. 

Lütfüfkâr

Eğer O dilerse, yeter ki abdin gönlünden bir iyilik sadır olsun yeter. 
Lütuf oluk oluk akar gelir. Zorluk yoktur, zahmet yoktur, vermek ister. 

Büyüklük onun şanındandır. Büyükler istediğinden istediğine ihsan eder. 
Eserlerindeki hadsiz mucize, hikmetini bilen abd için, onun ihsanına delalet eder. 
Rabbi rahim olan ya Berr, günaha bakarsa eğer kulun hali olur beter. 
Rahat olur mu kul alem-i ukbada? Onun rahmeti olmazsa. Sen sev, O da sever. 

1 Aralık 2016 Perşembe

Münezzeh-i Acziyet

Eserlerindeki mükemmeliyet yüceliğinin tezahür-ü emaresini gösterir. 
Lüzumsuz hiçbir mahlukat bulunmaz. Kitab-ı Kerim'inde hikmeti  bildirir. 

Mucizevi varlıkların herbirini bir şekilde istihdamıyla, insanlığa hizmet ettirir. 
Uzun zamandan gelen yolculuk, başlar kalu bela'dan. Ruh-u faniyi bekletir.  
Ta alem-i berzahta sorulur, "tanıdın mı zat-ı muteali?" Hesabı verdirtir. 
Ezeli yaratıcı, mükemmel sanatkarın isteği kendinin kudretinin bilinmesidir. 
Aciz olan üstün sanatın icracısı olamaz. Varsa üstünlük aslolanın bilinmesidir. 
Liyakat eserin sahibine aittir. Bize gerekli olan ise eser ile sani'ini bilmektir. 
İsterse O, istediğine gösterir eserini. Dilerse O ömür boyu hakikati arattırır