29 Nisan 2017 Cumartesi

Vakıa

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

1.-2.      Vakti gelip kıyamet koptuğu zaman, ki; onu yalanlayacak hiç kimse yoktur.
3.-4.-5. Alçaltıcı ve yücedir O. Yer şiddetle sarsıldığı, parçalandığı zaman dağlar,
6.-7.     Koparılıp toz duman haline geldiğinde, ve üç sınıf olduğunuz zaman sizler
8.-9.     Işte o zaman ne mutlu o sağdakilere. Ne bahtsız kimselerdir soldakiler
10.-11.-12. Artık hayırda önde olan ecirde öndedir. İşte bunlar Naim cennetindedir.

13.-14. Vakıa çoğu önceki ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.
15.-16. Artık cevherle süslü tahtlar üzerine karşılıklı oturup yaslanırlar.
17.        Kıyam ile hizmete hazır ölümsüz gençler dolaşır;
             İbrikler, kadehler testiler, tüm küçük, büyük kaplar
18.        Ağzına kadar main çeşmesinden doldurulmuştur

19.        Vasfı öyle ki bu şaraptan ne baş ağrıtılır, ne de akılları baştan giderilir
20.-21. Artık onlara beğendikleri meyveler, canlarının çektiği kuş etleri vardır.
22.-23.-24. Karşılık yaptıkları içindir. Saklı inciler gibi, iri gözlü huriler verilir.
25.-26. Işitilmez orada boş söz, günah ait bir laf. Söylenen sadece "selam, selam" dır
27.-28.-29. Ah ne güzel o sağdakiler ne mutlu! Dalbastı kirazlar, Dolgun salkım muzlar

30.-31.-32. Vadilere yayılmış gölgeler. Şarıl şarıl akan sular. Pek çok çeşit meyveler
33.-34. Artık tükenmeyen yasaklanmayan nimetler. Yükseklere kurulmuş döşekler
35.-36. Karşılarındaki eşlerini yeni bir tasarımla yarattık. Böylece hep bakire kızlar.
37.-38. Içlerinde aşk dolu, yaşıt eşler yaptık.Bunlar Ashab-ı Yemin olanlar içindir.
39.-40. Ancak bunlardan bir çoğu önceki ümmetlerden, bir çoğu da sonrakiler.

41.-42. Vah esefa Ashab-ı Şimal, ne bedbahttır. Kızgın ateş ve kaynar sular içindedir.
43.-44. Altında serinlik olan ve ne de fayda olmayan kap kara duman içindedir.
45.-46. Keyf içinde şımarırlardı dünyadayken. En büyük şirkte ederlerdi ısrar
47.      "Iş işten geçip, ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı?" derler,
48.       "Atalarımız yani bizden çok öncekiler de mi? diriltileceklermiş" derler.

49.-50. "Vakti gelince mutlaka öncekiler de sonrakiler de toplanacaksınız" diye bildir.
51.-52. Aşağılık sapık yalancılarsınız gerçekten. Yiyeceğiniz zakkum meyveleridir.
53.-54. Karınlarınız onunla doldurulacak, Derken üstüne içeceksiniz kaynar sular.
55.-56. Işte o gün susamış develer gibi saldıracaksınız. Bunlar ceza günü ziyafetidir.
57.       Artık tasdik etmeniz gerekmez mi? Sizi yaratan biziz. Yok mu hala ikrar?

58.-59. Varın düşünün, akıttığımız meniyi? Onu yaratıp insan eden siz mi? Biz miyizdir?
60.-61. Aranızda ölümü biz takdir ettik. Sizi yok edip yerinize benzerinizi getirir,
            Keyfiyeti meçhul bir şekilde yaratmayı dilersek, mani olacak hiç bir güç yoktur.
62.       Işte sizi ilk yaratmayı çok iyi biliyorsunuz. Düşünüp ibret almanız gerekmez midir?
63.-64. Açıkça baksanıza ektiğiniz tohuma! Siz mi yetiştiriyorsunuz yoksa Biz midir?

65.       Varsaydık, onu kuru bir çöp haline getirirdik. böylelikle şaşırır kalırdınız sizler.
66.-67. "Ah  emeklerimiz boşa gitti. Hayır, büsbütün mahrum bırakıldık bizler"
68.-69. Kaldı ki içtiğiniz suya ne dersiniz? Onu buluttan siz mi indirdiniz biz mi? Kimdir?
70.-71. İsteseydik onu tuzlu da yapardık. Peki yakmakta olduğunuz ateş de nedir?
72.-73. Ağacını yaratan siz misiniz? Biz mi? Onu çöldekiler için ibret ve fayda yapılmıştır.

74.-75. Vasfeyle Yüce Rabbinin adını, tenzih et. Hayır, yıldızların yerlerine olsun yeminler!
76.-77. Anlarsanız bu büyük bir yemindir. Bu kitap çok değerli, şerefli Kur'an'dır.
78.-79. Korunması çok iyi bir kitaptır. Ona tertemizlerden başkası dokunmamalıdır.
80.-81. Indirilmiştir Rabbülalemin tarafından. Bu kelamı siz mi küçümsemektesinizdir?
82.       Artık sizin bu nimete teşekkürünüz, haşa onu yalan saymanız mı olmalıdır!

83.-84. Vakit gelip de can boğazda olduğunda görelim sizi. Can çekişene durup bakar,
85.-86. Ancak siz görmezsiniz. Biz ona sizden daha yakınız. Vereceğiniz hesap yoksa eğer
87.        Kani iseniz eğer, Tutarlı iseniz iddianızda, çıkmakta olan ruhu geri çevirin sizler
88.-89. Işte ölen Allah'a yakınlaşanlardan ise, onun için rahatlık ve naim cenneti var
90.-91. Ashab-ı Yeminden ise " selam olsun sana Ashab-ı Yemin" denilecektir.

92.-93. Vakıa dini yalanlayanlardan ise onun ziyafeti kaynar sular olacaktır.
94.        Ardından onların gidip varacakları yer cehennem olacak, oraya atılacaktır.
95.        Kat'i olan gerçek şudur ki; hakkında hiç bir şüphe olmayan gerçeklerdir.
96.        Iişte bu halde yüce kudretli Rabbinin adını tenzih et, Onun ismini yücelt
            Artık Rabbinin adını övgüyle an, Onu her yerde, her daim zikret.


27 Nisan 2017 Perşembe

Hadid

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Hüküm ve hikmet sahibidir, üstündür O. Gökte ve yerde ne varsa O'nu tesbih eder
2. Allah'ındır göklerin ve yerin mülkü, yaşatır ve öldürür. O'nun her şeye gücü yeter.
3. Daima O her şeyi bilendir. O Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındir. O'na aşikardır.
4. İlmiyle yeri göğü altı günde yaratan ve sonra da arşa istiva edip kurulan O'dur
    Dünyaya (arz) ineni ve çıkanı, Gökten inan ve yükseleni ve siz nerede iseniz bilir.

    Her yerde O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı harfiyen görmektedir.
5. Allah'a döner gider en sonunda her şey, Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur
6. Devir daimdir. geceyi gündüze katar gündüzü uzatır. gündüzü geceye geceyi uzatır
    İşte gönüllerdeki sırrı, kalplerdekini göğüslerin içinde olan biteni elbet O bilir.
7. Daima Allah'a ve Peygamberine iman edin! " Yönetimi size verdiği mallar vardır

    Harcama yetkisi sizdedir." bunlardan infak edin. Artık sizden O'na kim iman eder,
    Azami derecede infak ederse, onlar için oldukça çok büyük mükafatlar vardır.
8. Davet edip dururken Peygamber sizi, neden  Allah'a iman etmezsiniz sizler?
    İman etmeniz için O'na kesin bir söz almıştı halbuki. Eğer  inanacaksanız sizler
9. Duru ayetler indiren O'dur. Bu ayetler sizi karanlıktan aydınlığa çıkarması içindir.

    Hakikatten şüphesiz ki; Allah size karşı oldukça şefkatli ve çok esirgeyendir.
10. Allah göklerin ve yerin yegane varisi olup bütün mallarınız zaten O'na aittir.
      Durum böyleyken niçin Allah yolunda harcamıyorsunuz? Elbette bir değildir,
      İçinizden fetihten önce infak edip savaşan ile bunları yapmayan kimseler.
      Derede bakımından bundan sonra infak edip savaşanlardan daha yüksektir.

      Her birine de, bununla beraber cennet vâd eder.  Allah her şeyden haberdardır.
11. Allah'a kim borç verir malını onun yolunda harcarsa, ona değerli mükafat vardır
12. Dağılan nurlar, Mü'min erkek ve kadınların önlerinden ve sağlarından koşar
      İşte o gün parıltılı insanları görürsün. Bu gün müjdeniz, cennetlerdir.
      Daimi kalacağınız altından ırmaklar akan cennettir. İşte büyük kurtuluş budur.

13. Ha işte o gün münafık erkek ve kadınlar, mü'minlere "bizi de bekleyin" derler
      "Alalım sizin nurunuzdan gelip de", onlara "dönün ardınıza da bir nur isteyin" denir
      Derken aralarında bir duvar çekilir, Bir kapı vardır. içi rahmet, dışı azap içindedir.
14. İşte o zaman bağırırlar: "biz de sizinle beraber değil miydik?", "Evet" derler
      "Düşürdünüz kendinizi fitneye, mü'minlerin felakete uğramasını bekleyenler,

      Hakikate ( Allah'a, imana) kuşkular kapılanlar oldunuz. Sizleri kuruntular
      Aldatıp yanılttı. Sonunda Allah'ın emri ( ölüm) geliverdi. O aldatıcılar
      Da sizi Allah ile aldatmış oldu." diye mü'minler münafıklara seslenirler.
15. İnkar edenlerden de sizden de artık fidye alınmaz bugün. Yeriniz ateştir.
      Doğruca varacağınız yer orasıdır. Orası ne kadar da kötü bir gidiş yeridir.

16. Haktan inmiş olanın zikri için iman edenlerin kalplerinin saygılar ve korkular
      Altında yumuşama vakti gelmedi mi?. Onlar bundan önce kitap verilmiştir.
      Daha sonra uzunca bir süre de geçmiş böylece de kalpleri katılaşmıştır.
      İşte mü'minler bunlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardır.
17. Düşünün ki; Allah bütün yeryüzünü biye ölümünden sonra diriltmektedir.

      Hakikati gören aklını çalıştıran için bu canlanma gerçekleşerek ortadadır.
      Ayetlerimizi böyle iyice açıklamış bulunuyoruz. Her şey ortada apaçıktır
18. Dini tasdik edenlerin ifadesi olarak, hayır işlerde mal harcayan erkekler
      İle mal harcayan hanımlar ve Allah'a güzel hoş bir ödünç verenler
      Dahil ödülleri kat kat artırılacak, ayrıca değerli mükafatlar verilecektir.

19. Hakkıyla Allah'a ve Resulüne iman edenler yok mu? İşte onlar,
      Allah katında sıddiklar ve (şahitler) şehitlerdir. Onların nurları vardır.
      Diğerleri ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise cehennem haklıdır.
20. İyi bilin ki; Dünya hayatı bir oyundur. Bir oyalanmadır. Bir süstür.
      Dahası, kendi aranızda övünme, mal ve nesli çoğaltma yarışıdır.

      Halbuki dünya yaşayışı, yağmura benzer. Bitirdiği ekinler şaşırtır,
      Ardından sevindirir. Sonrada bir bakarsın kuruyuverir, sapsarı kesilir.
      Daha sonra unufak olup gitmiştir. Ahirette ise çetin bir azap var.
      İşte böyle; Allah'tan mağfiret, bağışlanma ve razılık ahiret içindir.
      Dünya hayatı, ancak bir aldanış, eğlence ve metadan ibarettir.

21. Hak etmek için, Rab'binizin mağfireti ve cennetine girmeye yarışın! Sizler.
      Allah ve Resulüne iman edenler için eni yerle gök arası gibi olan cennettir
      Dilediği kimseye vereceği böylesi cennettir. Allah pek çok fazl sahibidir.
22. İhtimal dahi olsa tüm yeryüzünde ve nefsinize gelip çatan musibetler,
      Daha yaratılmadan önce kitapta yazılı olmasın! Bu Allah'a kolaydır.

23. Hayır vermeyip, elinizden çıkıp gidene kederlenmeyin, Nice verilenler
      Allah'tandır sevinmeyin, Allah övünen ve kibirlenenleri sevmemektedir.
24. Daima onlar cimrilik ederler ve insanlara da cimriliği tavsiye ederler.
      İşte kim yüz çevirse bilsin ki; Allah Gani (muhtaç değil), Hamid'dir.
25. Doğrusu biz Resullerimizi apaçık delillerle gönderdik. İnsanlar,

      Hakkı bulup, adaleti gerçekleştirmeleri için. Resullerle beraber,
      Adalet terazisi ve kitap indirdik. Bununla birlikte bir de demir.
      Demir adil olsunlar diye indirdik. Öyle ki; Allah'ı görmezler,
      İnanırlar. O'nun dinini ve peygamberini, bildirmeleri için nimettir.
      Destekleyeceğini bilip bu kuvvetle ortaya çıkarmak içindir.

      Her şeye gücü yeten Allah, üstündür, pek çok kuvvetlidir.
26. Andolsun, Biz Nuh'u ve İbrahim'i elçi olarak göndermişizdir.
      Daha sonra soylarına da peygamberlik ve kitaplar vermişizdir.
      İçlerinde hidayeti kabul edenler vardır. Bir çoğu da fasıktır.
27. Daha sonra izlerinden peygamberler gönderdik. İşte onlar;

      Haneden olan Meryem oğlu İsa'ı gönderdik, ona İncil verilmiştir.
      Ardına düşüp uyanların kalbine, yumuşaklık ve merhamet verilmiştir.
      Daha sonra uydurdukları ruhbanlığı ise biz farz kılmamışızdır.
      İcad ettiler kendileri, bu şey Allah'ın rızasına nail olmak içindir.
      Dahası ki; onlar buna da gereği gibi riayet etmemişlerdir.

      Halbuki biz iman eden kimselere verdik, bir çok mükafatlar.
      Aslında onların çoğu ise büsbütün yoldan çıkmışlardır.
28. Doğru yolu bulmaya çalışın Ey ehl-i kitaptan iman edenler!
      İnanın Peygambere, sakının Allah'tan! Size halketsin bir nur,
      Doğruca size gelsin rahmetinden iki pay. dağılsın karanlıklar

      Hakikate yürümenizi sağlasın. Çünkü Allah Gafurdur, Rahimdir.
29. Allah'ın lütfundan malik oldukları hiç bir şey mevcut değildir.
      Dahil olan her be varsa ,tüm lütuf ve inayet Allah'ın elindedir.
      İstediğine onu dilediği gibi verir. Allah çok büyük lütuf sahibidir.
      Doğru yolu bulan Ehl-i kitap, bu hususu böylece bilmelidir



25 Nisan 2017 Salı

Mücadele

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Münakaşası eşi hakkında olan kadın, seninle konuşurken Allah işitmiştir.
    Üstlenip aranızda konuştuğunuzu Allah dinler. Şüphesiz Allah işitir, görür.
2. Canı sıkılıp hanımlarına "zihar" yapanlar bilsinler ki; Onlar anneleri değildir.
    Anneleri ancak kendilerini doğuranlardır. Şüphesiz onlar çirkin sözlerdir.
    Dayanılmayacak yalanlardır. Şüphesiz Allah çok affeden ve bağışlayandır.
3. Eşlerine zihar yaparak ayrılmaya kalkıp da sonra sözlerinden dönenler
    Layık olabilmek için eşlerine, önce bir köle azad etmeleri gerekmektedir.
    Eh! size emredilen budur. Allah elbette yaptığınız her işten haberdardır.

4. Mümkün olmazsa imkanları, temastan önce iki ay aralıksız oruç gerekir.
    Üstelik bunu da yapmaya güç getiremezse, altmış fakiri doyurmalıdır.
    Cahiliye adetlerinizi reddetmeniz ve yeni amelleri kazanmanız içindir
    Allah'ı ve Resulünü tasdik üzerine Allah'ın hudutlarıdır bu hükümler.
    Daima bilinmelidir ki; kafirler için çok acı ve şiddetli bir azap vardır.
5. Eh artık! Allah ve Resulüne karşı çıkanlar bilsin ki; kendilerinden öncekiler
    Lehlerine ayetler indirdiğimiz halde, yaptıklarından ötürü helak edildiler.
    En zelil nitelikte ve en perişan eden bir azap kafirler için olacaktır.

6. Malum gün gelecek ve Allah onların hepsini teker teker diriltecektir.
    Üstünde yaşarken dünyanın, ne yaptılarsa onlara bildirilecektir.
    Canı isteyip yaptıklarını unutmuşlardır. Ama Allah her şeye şahittir.
7. Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini görmez misiniz sizler?
    Dördüncü O'dur, üç kişinin konuştuğu gizli yerde. Altıncı O'dur
    Elbet beş kişinin gizli konuştuğu yerde. Bundan az veya çok olsunlar
    Lafladıkları yer neresi olursa olsun, O mutlaka onlarla beraberdir.
    Eninde sonunda kıyamet günü yaptıklarını haber verecektir.

    Maruf olan her ne varsa,  Allah doğrusunu ve her şeyi bilendir.
8. Üsteleyenleri görmedin mi? Gizli konuşamadan men edildiler,
    Cezası bilinerek suça, düşmanlığa ve Peygambere isyana ait konuşurlar
    Allah'ın selamladığı gibi de senin yanına gelince seni selamlarlar
    Derler ki; " Söylediklerimizden dolayı Allah'ın azabı gerekmez midir? "
    Elbette cehennem onlara yeter. Oraya girecekler. Ne kötü bir gidiş yeridir.
9. Letafetli kişiler! Ey iman edenler. Aranızda gizli konuşacağınız zamanlar
    Emirlere, Peygambere karşı gelmeyi, günahı, düşmanlığı fısıldamayın sizler

    Müsbet şeyler ve takvayı konuşun. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun sizler!
10. Üzmek içindir bunlar iman edenleri. Gizli konuşmalar şeytandandır.
      Cümlesi, Allah'ın izni olmadıkça, hiç bir zarar verecek değildir,
      Artık mü'minler Allah'a tevekkül edip, O'na dayanıp güvensinler
11. Denilince < Meclislerde yer açın> Ey Mü'minler! açın ki öyle yer,
      Enginlik versin size Allah da. Size <Kalkın> denilince de kalkın sizler!
      Layık olan inanları ve kendilerine ilim verilenlere versin yüksek dereceler
      El Hak. Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır. her şeyi bilmektedir.

12. Mü'minler, hey sizler! Peygamberle gizli bir şey konuşacağınız zamanlar
      Üstünüzde sahip olduğunuzdan sadaka verin. Bu sizin için hayırlıdır
      Çok daha temizdir. Şayet bir şey yoksa, Allah bağışlayandır esirgeyendir.
13. Artık, gizli konuşmanız öncesi sadaka vermekten çekindinz mi? Sizler.
      Daha bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre; kılın namazlar!
      Elinizden geldiği kadar verin zekatlar. Olun Allah'a ve Resule itaat edenler!
      Layık olmanızı Allah bilir. Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
14. Eh. Allah'ın gazap ettiği topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar

      Mü'minlerden de onlardan da değildir. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar
15. Üzerlerine gelecek çetin bir azap hazırlamıştır Allah. Gerçekten onlar;
      Çok kötü şeyler yapmışlardır. Yaptıkları ne kadar da kötüdür.
16. Allah yolundan, yeminlerini kalkan yapıp kendilerini alıkoydular.
      Dolayısıyla, yaptıklarından ötürü, onları küçük düşürücü bir azap vardır.
17. Elbette onların oğlulları da malları fayda vermez. Orada ebedi kalacaklardır
18. Lakin orada, o gün dünyada yemin ettikleri gibi, hepsi yeniden diriltileceklerdir.
      Eh kendilerini bir şey üzerinde sanırlar. İyi bilin ki; onlar yalancıdırlar

19. Maalesef şeytan onları etkisi altına aldı. Allah'ı anmayı unutturdu. İşte onlar;
      Üzerine gelen şeytanların yandaşlarıdır. İyi bilin ki; onun yandaşları kayıptadır
20. Cansiperhane Allah've Resulüne düşman olanlar, en aşağıların arasındadırlar
21. Allah: " Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz diye yazmıştır. Allah güçlüdür, galiptir
22. Dostluk ettiğini göremezsin; Allah'a ve ahiret gününe inanan bir topluluktur onlar;
      Elbette Allah ve Resulüne düşman olanlarla ki o topluluk; babalar, oğullar
      Liyakatli akrabalar ve kardeşleri dahi olsa görünmez. İman yazılmıştır,
      Elbette Allah tarafından onların kalbine. Katından bir ruh ile desteklemiştir.

     Malum olan cennetler ki; içlerinden ırmaklar akar. Orada ebedi kalıcıdırlar
     Üzerlerine düşeni yapmıştır onlar. Allah artık onlardan razı olmuştur.
     Canlarının istediğinden fazlasına kabuşmakla onlarda Allah'dan hoşnutturlar
     Allah'ın tarafında olanlar işte bunlardır. Allah'ın tarafında yer alşmışlardır.
     Daima iyi bilin ki; kurtuluşa erecekler de sadece Allah tarafında olanlardır.
     Elbette gerçek mutluluğa ulaşacak olanlar Allah'tan yana olanlardır.
     Liyakat kazanmak Allah'ın rızasını almakla olur. Rızası ile her şey güzelleşir
     Ebedi kalınacak yer için hakkıyla çalışmak ve ne tarafta olduğunu iyi bilmek gerekir.



24 Nisan 2017 Pazartesi

Haşr

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Hakim olan Allah'ı göklerde ve yeryüzünde ne varsa tenzih eder. O Azizdir, hikmet sahibidir.
2. Allah, ehl-i kitaptan inkar eden kimseleri, ilk sürgün gününde yurtlarından çıkarandır.
    Şahit olmayacağınızı sanmıştınız çıkacaklarına. Onlar da kaleleri kendilerini korur
    Rab'ül alemin olan Allah'tan. Fakat Allah'ın azabı ummadıkları yerden geliverir,

    Hicranla yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki evlerini kendileri elleriyle yıktılar,
    Allah'ın inayeti ve mü'minlerin elleriyle de yıktırlar. Ey akıl sahipleri! Alın ibretler.
3. Şayet sürgün takdiri olmasaydı, onlara dünyada azaplandırırdı. Ahirette de azap var
4. Resul'e ve Allah'a karşı gelmelerinden dolayıdır bunlar. Kim Allah'a karşı gelir,

    Hakikatten uzaklaşırsa bilsin ki; Allah'ın cezalandırması çetindir, çok şiddetlidir.
5. Ayrıca, hurma ağaçlarından birini kesmeniz veya bırakmanız Allah'ın izniyledir
6. Şaşalı ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Onlar Allah'ındır.
    Rızasıyla Peygamberine verdiğidir. Fakat Allah dilediklerine Resulünü üstün kılar

    Herşeye güç yetiren Allah'tır. Dilediğinde peygamberini üstüne salar, üstün getirir
7. Allah'ın fethedilen şehir halklarının mallarından Peygambere verdiği ganimetler,
    Şanı yüce Allah'a Resul'e ve onun akrabası, yetim ve yoksullar ve yolcular içindir.
    Rağbet gören bu mallar zenginler arasında dönüp dolaşan bir güç olmamalıdır.

    Hakkınız olarak Resul size ne verirse artık onu alın. Sizi neden sakındırırsa, sakının
    Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah cezası çok şiddetli olandır. Bunu iyi bilen olun.
8. Şahsileşecek bu mallar Allah'a ve Resülu'ne yardım eden fakir muhacirlerindir.
    Rıza-ı ilahiyi bir lütuf olarak dileyen, yurt ve mallarından uzaklaştırılmış olanlardır

9. Hicret edenleri severler, önceden, Medineyi hazırlayıp imanı içlerine yerleştirenler
    Aslında onlara verilenlerden dolayı, ihtiyaçları olsa bile kendilerine tercih ederler.
    Şahsi aç gözlülükten kim sakınırsa, mutluluğa ulaşacak olanlar, onlar olacaktır.
10. "Rabbimiz! Bizi ve bizden önceki imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalpler

      Hep senin içindir. İma edenlere karşı kin bırakma! Şüphesiz ki sende çok şefkat var
      Allah'ım sen çok merhametlisin!" derler, bunların arkasından gelen kimseler.
11. Şahit olmaz mısın ki; münafıklar, kitap ehlinden inkar eden kardeşlerine derler:
      "Rahatsız olup yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkar

      Hiç bir zaman sizin aleyhinizde kimseye uymaz, Eğer savaşırsanız biz de savaşır
      Arkanızda olur yardım ederiz." Allah onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
12. Şayet savaşa girseler, Andolsun, onlarla beraber olmazlar, onlara yardım etmezler.
      Rastgele savaşa girseler bile arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra da yardım edilmezler

13. Hakikatte içlerinde size karşı olan korku Allah'a olan korkudan daha şiddetlidir.
      Ancak böyle kimselerdir onlar. Çünkü onlar bir şeyden anlamayan bir topluluktur.
14. Şehir-i müstahkem içinde değil veya siper yoksa, onlar toplu olarak savaşmazlar
      Rekabet içindeki kendi savaşları çok çetindir. Sanırsın ki; Sen, onlar deli topludur

      Halbuki kalpleri paramparçadır. Çünkü onlar aklını kullanmayan bir. topluluktur
15. Artık onların durumu, kendilerinden az önce geçip gitmiş olanların durumu gibidir.
      Şımarıklıkla yaptıklarının cezasını tatmışlardır. Onlara acıklı bir azap vardır.
16. Rabtı belli olmayan Münafıkların durumu aynen şeytanın durumu gibidir.

      Hadi <inkar et> der şeytan. İnsan da ona uyup inkar edince,  bu sefer de şöyle der;
     "Alemlerin Rabbi olan Allah'an ben çok korkarım, ben senden çok fazla uzağımdır"
17. Şüphesiz ki her ikisinin de sonu ebedi mesken ateştir. İşte bu zalimlerin cezasıdır.
18. Rab olan Allah'tan korkun Ey iman edenler; Herkes baksın yarın için neyi hazırdır.

      Hakikatte Allahın azabıdan korkun! Allah yaptığınızın hepsinden haberdardır.
19. Allah'ı unuttukları için Allah da onlara kendilerini  unutturmuş kimseler
      Şeklinde olmayın. İşte onlar Hak olan doğru yoldan çıkan kimselerdir
20. Rekabetteki kişilerden cehennemliklerle  cennetlikler elbette bir olmazlar

      Hakkı hakikati bilip yaşayan, felah ve başarıya erenler cennetliklerdir.
21. Ah! Biz bu Kur'an'ı bir dağın tepesine indirseydik, görürdün ki; Dağ korkar,
      Şah olmuş başını saygı ile eğip parçalamış olurdu. İşte bunlar misaldir.
      Rücu edip düşünsünler diye insanlara anlatıyoruz ki; bunlar anlaşılsınlar

22. Hak olan Allah'tır gerçek İlah! O'ndan başka ilah yoktur. Başka tapacak yoktur.
      Allah gizliyi de, bilir aşikar olanı da bilir. O Rahman'dır. O Rahim'dir
23. Şanı yüce olan Allah'tır gerçek İlah! O'ndan başka ilah elbette yoktur.
      Rab'ül alemin; Melik'tir. Kuddüs'tür, Selâm'dır. Mü'min'dir. Müheymin'dir.

      Hakim-ül Aziz'dir. Cebbar'dır. Mütekebbir'dir. Allah'ın büyüklükte eşi yoktur.
      Allah müşriklerin eş koştuklarından, iddialarından münezzehdit yücedir.
24. Şanı yüce Allah yaratandır. Kusursuzca var edip her türlü şekli verendir.
      Rakik en güzel isimler O'na aittir. Gökte, yerde ne varsa onu tesbih eder. O Azizdir Hakimdir.

21 Nisan 2017 Cuma

Mümtehine

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlayın

1. Mü'minler! benim düşmanlarımı da sizin düşmanlarınızı da dost edinmeyin
    Üstünlük vermiş gibi onları seviyorsunuz, oysa onlar inkarcılardırlar Hak'kın
    Malumdur onlar Allah inancınızdan ötürü sizi ve elçiyi yurdunuzdan çıkaran
    Tamamıyla siz eğer benim rızamı aramak üzere ve benim yolumda cihat eden
    Emirlere uyanlarsanız, nasıl olur da sizler, onlara sevgi beslersiniz gizliden?
    Halbuki ben sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı bilirim, ebeden.
    İçinizden kim bunları yaparsa, artık şaşırıp sapmış olur, yolun ortasından
2. Niyetleri bilinmez. Ellerine fırsat geçer geçmez düşman kesilirler hemen
    Ellerini, dillerini size fenalık için uzatırlar, küfre dönmenizi isterler hemen

3. Menfaat sağlamaz evlatlarınız ve akrabalarınız kıyamet gününde. Aranız ayrılır.
    Üst üste gelen o gün çetindir. Allah yaptıklarınızı en iyi şekilde görendir.
4. Misal vardır size İbrahim ve beraberindekilerde. O kendi kavmine demiştir.
    "Taptıklarınızdan (Allah dışında) ve sizden uzağız. Sizi tanımaz ve ederiz inkar.
    Elbette sizinle bizim aramızda, Allah'ın birliği olarak iman edinceye kadar,
    Hak'ka gelinceye kadar sizler, düşmanlık ve nefret oluştuğu gerçeği ebedidir."
    İbrahim babasına " Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Bununla beraber
    Neticesi ise; Allah'ın senin hakkındaki hükmü önlemem mümkün değildir."
    "Ey Yüce Rabbimiz! Yalnız sana güvenip dayandık. Sana yönelmişizdir.

    Mü'min olarak sonunda da, Senin huzruna varacağız" O ve dostlarının duası.
5. Ulu Rabbimiz, bizi kafirlerle deneme mevzusunu yapma. affet bizi
    Mutlak galip ve hikmet sahibisin. Çünkü Sen Aziz ve hakîmisin ebedi.
6. Tam olarak Allah ve ahiret gününe kavuşmayı umanlara en güzel misali
    Eğer bundan sonra kim yüz çevirecekse bilsin ki; Allah'dır Hamid ve Gani
7. Haydi belki de Allah sizinle düşmanlarınız arasında bir de verirse sevgi,
    İşte Allah'ın gücü yetirendir. Allah çok bağışlayıcıdır ve de esirgeyici
8. Neticede Allah din konusunda sizinle savaşmayan ve ülkenizden sizi
    Endişelendirip çıkarmayanlara insaflı kalmanızı, iyilik etmenizi,

    Muamelede adil davranmanızı yasaklamaz. Allah adil olanları sever
9. Üzerinize gelip sizinle din adına savaşan, yurtlarınızdan çıkaranlar
    Mücadele edip çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmeniz yasaklanır.
    Temelde kim bunları dost edinirse, onlar zalimlerin ta kendileridir
10. Ey iman edenler; hicret ederek size geldikleri zaman, mü'min kadınlar
      Herbirini imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir
      İnanmış kadınlar olduklarına sizler de kanaat getirirseniz eğer
      Ne şekilde olursa olsun onları kafirlere geri gönderilmemelidir.
      Eh artık ne onlar bunlara, ne de bunlar onlara helal değildir.

      Mehirleri ki kocalarının sarfettiklerini geri verin. Mehirler
      Uzlaşılınca, artık sizin onlarla nikahlanmanızda günah yoktur
      Mukabil olarak kafir kadınları nikahınızda tutmayın. Sizler
      Tekabul eden sarfınızı isteyin onlarda sarfettiklerini istesinler
      Eh işte Allah'ın hükmü budur. Allah hikmet sahibidir, bilendir.
11. Haydi bir gün eşlerinizden biri sizi bırakıp kafirlere kaçar,
      İşte sizde onlarla savaşıp galip gelirseniz, Eşleri gidenler
      Ne kadar harcadılarsa ganimetten verin harcadıkları kadar
      Ey inanalar, inandığınız Allah'a karşı gelmekten sakınma gerekir

12. Mü’min kadınlar özgür iradeleriyle sana geldikleri zaman, ey Peygamber!
     Üzerine biat edilecek şeyler şunlardır; hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmamak
     Maddi bir hırsızlık yapmamak, zinada bulunmamak, çocuklarını öldürmemek,
     Teşviş ile başkasından olan çocuğu kendi kocalarına iftira etmeye  çalışmamak
     (Elleriyle) iyi işler işlemek ve sana karşı gelmemek, bağlılıklarını bildirmek
     Halleri böyleyse onları kabul et. Allah’tan aflarını dile. Allah Gafur’dur, Rahim’dir.
13. İşte siz, ey İman edenler! Allah’ın gazabına uğrattığı kimseleri edinmeyin dostlar.
     Nitekim onlar, gerçekten ahiretten tamamıyla ümitlerini kesmiş kimselerdir.
     Elbette onlar, kabirdeki mezar halkından ümit kestikleri gibi ahiretten ümitsizdirler.

20 Nisan 2017 Perşembe

Saff

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Semalardaki ve yerlerdeki Allah'ı tesbih eder. O azizdir. Hikmet sahibidir.
2. Amel etmeyeceğiniz şeyi, niçin başkasına söylersiniz? Ey İman edenler.
3. Fakat yapmayacağınızı söylemeniz, Allah katında ciddi nefretle karşılanır
4. Faal kenetli yapı gibi kendi yolunda saf bağlayarak savaşanları Allah sever

5. Sahip olduğu kendi kavmine  o zaman; "Ey kavmim, siz bildiğiniz halde
    Allah tarafından gönderilmiş elçi olduğumu, beni incitmeniz ne diye ?"
    Fasihce sormuştu Musa kavmine. Onlar yoldan sapınca böylece.
    Fasıklar güruhunu, Allah kalplerini saptırıp doğru yola iletmez. Böyle biline!.

6. Sen zihninde, hatırla! Meryem oğlu İsa: "Ey İsrailoğulları ben size,
    Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı  ve
    Ferahlatıcı Ahmet ismindeki Nebinin müjdecisi olarak geldim size."
    Fakat, O kesin deliller getirince, dediler ki: "bu apaçık işarettir büyüye"

7. Selim olan islam'a çağrıldığı halde Allah'a karşı yalan söyleyip uyduran
    Aymazlardan daha zalim kim olabilir? Allah zalimler topluluğundan
    Fire vermeksizin doğru yola getirmez. Onlardır sapıklar topluluğundan
8. Farzederler ki; Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürürler alenen

    Safiyane istemelerine rağmen kafirler. Allah nurunu tamamlayacaktır.
9. Ancak üstün olsun diye bütün dinlere karşı, gerçek bir din göndermiştir.
    Fani müşrikler hoşlanmasa bile, O Resulünü hidayet ve hak ile göndermiştir.
10. Fena bir azaptan kurtaracak bir ticareti size haber vereyim mi Ey Mü'minler?

11. Safi Canınızla, mallarınızla cihat ederseniz, Allah ve Resulüne de inanır,
      Akıl ederseniz ki;  eğer bilirseniz işte bu sizin için çok daha hayırlıdır
12. Fani olmayan Adn cenneti meskeniniz olur. Altından ırmaklar akan cennettir
      Fevkaladelikle, Allah günahlarınızı bağışlar, İşte bu en büyük kurtuluştur

13. Sevindirici bir şey daha var ki mutlu olursunuz; Yardım ve zafer Allah'tandır
      Artık zafer çok yakındır. Bu yakınlığı inananlara müjdele! Bu hakikattir.
14. Fani olan Ey Mü'minler Allah'ın yardımcıları olun, Nitekim onun gibidir.
      Faziletli, Meryem oğlu İsa "Allah'a giden yolda kimdir benim yardımcılar?"

      Sadece havarilerine sormuştu bunu. Havariler de: " Biziz " demişlerdir.
      "Allah'ın yolunun yardımcıları" idi. Bir zümre onlardan inanmıştır
      Fakat diğer zümre inkar etti İsraloğlullarından. Nihayet bizler
      Fiilen Allah yolundakileri düşmanlarına karşı destekledik. Üstün geldiler.

19 Nisan 2017 Çarşamba

Cuma

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Cümle alem göklerde ve yerde ne varsa herşey onu tesbih eder.
    Ulul emr-i Melik, Aziz, Kuddüs, Hakim, olan Allah'ı tesbih eder.
2. Mabut, ümmiler arasından kendilerinden bir elçi göndermiştir.
    Allah'ın ayetlerini okur. Onları arındırır ve kitabı, hikmeti öğretir

    Cehalet ve sapıklık içindeydiler önceleri. Bu halleri apaçık bilinir.
3. Üstün kudretli hakimdir O. Nebi, henüz katılmamışlara gönderilmiştir.
4. Malum ki; Allah lütfunu dilediğine verir. Allah pek ihsan sahibidir
5. Açıktır ki; Tevratı kabul edip de sonra da onunla amel etmeyenler

    Ciltlerle dolu kitap yüklü eşek gibidir. Allah'ın ayetini yalanlayanlar
    Umitsiz duruma düşmüşlerdir. Böylesine olmak ne feci durumdur!
    Mümkün değil Allah bu gürühu hidayete erdirmez, onlar ne kötüdür.
6. "Allah'ın dostları olduğunuzu iddia ettiğinize göre edin temenniler

    Canınızı verip ölmeyi isteyin bir an önce O'na kavuşun Ey Yahudiler"
    Umarsızca kendilerine yahudi diyenlere böyle de! de görsünler
7. Mazlumlara ettikleri zülüm sebebiyle asla onlar ölümüistemezler
    Allah zalimler topluluğunun neler yapıp yapmadığını  pek iyi bilir

8. "Canınızın sıkıldığı hep kaçtığınız ölüm var ya, o sizi bulacaktır.
    Umursamadığınız görünen görünmeyen her şeyin döküldüğü yer,
    Mabudunuz olan Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz. Sizler
    Artık yaptıklarınız size bildirilecek, karşılığı  verilecektir" deyiver

9. Cuma günü namaz için çağrıldığınızda, hemen kalsım tüm işler
    Umumen Allah'ı zikre koşun. Alışverişi bırakın! Bilirseniz eğer,
    Mabetlerdeki hutbe ve namaz sizin için çok daha hayırlıdır.
10. Ancak namazdan sonra yeryüzüne dağılın Allah'ın Lütufları var

      Canınızın istediği yere gidin nasibinizi arayın. Felah var
      Umid ederek Allah'ı çok zikrediniz. huzur ve nutluluk budur.
11. Mazallah bir ticaret, bir eğlence görünce gidip dağıldılar.
      Ayakta bıraktılar seni. De ki onlara; "Allah katındaki şeyler

      Çekip gittikleriniz eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır.
      Umursamazlık olmasın, Allah'ın nezdinde ahiret vardır
      Mü'minlerin buradaki alacakları mükafaat daha önemlidir.
     Allah rızık verenlerin ve mutlu edenlerin en hayırlısıdır.


18 Nisan 2017 Salı

Münafikun

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Münafıklar senin yanına gelince, "Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın peygamberisin" derler
    Üstelik Allah da bilir ki sen onun peygamberisin, onun elçisisin diye teyit ederler
    Ne var ki Allah münafıkların  kesinlikle yalancı olduklarını çok da iyi bilmektedir.
2. Antlarını kalkan edinip Allah yolundan yan çizdiler. Onların yaptıkları ne fenadır
3. Farklılık sebebi önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Mühür bu yüzdendir
    İşte böylece kalpleri mühürlendi de artık onlar bundan hiç şey anlamazlar
4. Konuştukları zaman dinlersin, gördüğünde cüsseli bedenleri hoşuna gider
    Uluorta olan onların halleri sanki duıvara dayanmış duran kütükler gibidir.
    Nerede gürültü varsa kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman elbette onlardır

    Münafıklardan sakın, Allah onların canını alsın. Nasıl da bu hale geliyorlar?
5. Üstelense gelin de Allah'ın Rasulü size yargılanma dilesin denirse, böbürlenirler
    Nice hallere girer başlarını sallar, yüz çevirirler, öylece çekip gittikleri görülür
6. Allah kesinlikle onları bağışlamayacaktır. Sen onlar adına ne istersen aynıdır.
    Fasıklar adına mağfiret dilesen de dilemesende, değişen bir şey olmayacaktır
    İfsatlık çıkaran, fasıklar topluluğunu Allah doğru yola eriştirmeyecektir.
7. Konuşlar aralarında "Allah'ın Resulü yanında olanlara etmeyin infaklar,
    Uğraşıp dursunlar sonra dağılıp gitsinler." diye. Münafıklar anlamazlar
    Ne varsa yerde ve gökte onundur. Gök ve yerin hazineleri Allah'ındır.

8. "Medineye dönünce, üstün olan zayıf olanı oradan sürüp çıkaracaktır." derler
    Üstünlük Allah'ın, Peygamberin ve ona inanalarındır. Ama münafıklar bilmezler
9. Nimetler, mallar ve evlatlar sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın Ey Mü'minler
   Allah'ı anma, ibadet, itaatten kim geri kalırsa, ziyana uğrayanlar iş onlardır.
10. Fanilik gelip de "Rabbim beni biraz geciktirsen de infak etsem sadakalar
      İyilerden olayımböylece" demesinden önce, sizde olanlardan verin azar azar
      Kişiye özel bol bol verilen rızıklardan harcayın. Ölüm vakti yakındır
11. Uzun yaşasa da insan, Allah eceli geldiğinde hiç kimseyi ertelememektedir.
      Ne yaparsanız yapın Allah tüm yaptıklarınızdan elbette haberdardır.


17 Nisan 2017 Pazartesi

Teğabun

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Tenzih eder Allah'ı yerde ve göklerde her ne varsa, her şey onundur.
    Elbette mülk ve saltanat onun, hamd onadır. Her şeye güç yetirendir.
2. Gayet tabi her ikinizi de yaratan O'dur. Kiminiz kafir, kiminiz mü'mindir
    Allah ne yaptığınızı, iman mı edip yoksa inkar mı ettiğinizi görendir.
3. Bani olarak gökleri ve yeri hikmetle yaratıp onu şekillendirmiştir
    Usulünce olan bu yaratılıştan sonra nihai dönüş onun huzurunadır.
4. Ne varsa göklerde ve yerde onu bilir. Neyi gizlerseniz onu bilir.

    Tezahür ettirdiğinizi de bilir. Allah gönüllerde ne varsa onu da bilir.
5. Evvelki kafirlerin haberi size gelmedi mi? Onlar vebali tattılar
    Geçmişte ne yaptılarsa. Onlara çok acıklı, şedid bir azap vardır.
6. Apaçık delillerle Resülleri getirdiği halde onlar şöyle derler
    "Bize bir insan mı doğru yolu gösterecek?" Böyle yüz çevirdiler
    Uzak durup inkar ettiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç değildir.
    Nasıl da onlara gösterdi. Allah bütün övgülere hakkıyla layıktır.

7. Tekfir edenler öldükten sonra dirilmeyeceklerini iddia ettiler
    "Elbette diriltileceksiniz Rabbim hakkı için. Yaptıklarınız var
    Gayet tabi bunlar tek tek bildirilecek karşılığı verilecektir.
    Allah'a göre bunları yapmak oldukça çok kolay bir iştir.
8. Böylece Allah'a, Rasulüne ve ona indirdiğimiz nur var
    Unutmayın! iman edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
9. Netice için toplanma gününde sizi bir araya getirecektir.

   Toplanılan gün, aldanma günüdür. Amellerin çıkacağı gündür.
   Eğer kişi Allah'a iman edip güzel işler yaparsa, o salihdir.
   Günahlarını Allah siler, içinden ırmaklar akan cennetler
   Akibeti sonsuz güzelliklerle dolu, daimi mekana yerleştirir
   Büyük mutluluk, en büyük başarın neticesi işte böyledir.
10. Uyarıyı inkar edip, delilleri yalanlayanlar ise kalıcıdırlar
      Neticesi ebedi cehennemdir. Orası gidilecek ne fena yerdir

 11.Tahrifat ve musibet Allah'ın izni olmaksızın gelmez kimseye
      Eğer Allah'ı tasdik ederse, Allah onun kalbini açar güzele
      Güzel haktır, doğrudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir
12. Allah'a ve Rasulüne itaat edin. Yüz çevirecek olursanız eğer,
      Biliniz ki; Rasule düşen vazife sadece apaçık tebliğ etmektir.
13. Ulu Allah'dan başka ilah yoktur. Mü'minler Allah'a güvensinler
14. Nice düşman gibi eşlerinizden ve çocuklarınızdan düşman vardır.

      Tam olarak onlardan da sakının ey mü'minler!.. Ama Allah affeder
      Eğer kusurlarına bakmaz, örterseniz, Öyle ki; Allah  da örter, Rahimdir
15. Gayet tabi; mallarınız ve evlatlarınız  sizler için birer imtihandır.
      Allah katındaki sevap ve mükafatlar dünya malından daha üstündür.
16. Böylece Allah'dan korkup sakının, gücünüz yettiği kadar.
      Ulu Allah'ı dinleyin ve itaat edin. Kendiniz için infakla edin hayırlar
      Nefsin bencilliğinden cimriliğinden korunursa kişi, kurtuluşa erer

      Tam kurtuşa erenler infak edip, bencillikten uzakta duranlardır
17. Eğer Allah'a ( rızası uğruna) borç verirseniz, Allah sizi bağışlar
      Gayretinizi kat kat artırır, sizi bağışlar. Allah çok mukafaat verendir.
      Allah ceza vermekte ise hiç bir şekilde, hiç de acele etmeyendir.
18. Bilinen görüleni, bilinmeyen gizliyi de Allah her şeyi bilir
      Ulaşılmaz olan üstünlüklerin sahibidir O, hakim olan odur.
      Nice bilinmeyenleri bilen hikmeti yaratan hikmeti verendir.

16 Nisan 2017 Pazar

Talak

Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlayın

1.Terk edip kadınları boşayacağınız zaman, Ey Nebi iddetlerini sayın,
    Ancak ondan sonra boşayın. Rabbiniz olan Allah'a karşı gelmekten,
    Luzumuna binen eşlerinizin hukukuna zarar vermekten sakının
    Açık bir hayasızlık irtikap (zina) etmedikçe evlerinizden çıkarmayın
    Kendileri de çıkıp gitmesinler. İşte bunlar Allah'ın hudutlarından...

    Tam kendine zulmetmiş olur, kim ki Allah'ın hudutlarını çiğnerse
    Ancak kendine zulmetmiş olur. Nereden bileceksin ki; öylesine,
    Liyakat kazanır. Olur ki; Allah bundan sonra yeni bir durum halkede
2. (Adet süresi sonu)'na yaklaşmaları üzerine olduklarında, evlerinizde
    Kaliteli şekilde güzelce alıkoyun, evliliği devam ettirin güzelce

    Ta ki olmayacak o zaman güzelce ayrılın. Sizden adil iki şahit tutun.
    Allah için şahitliği de dürüst yapın. İşte budur size öğütlenen,
    Latif olan Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimseler için.
    Allah'a karşı gelmekten kim sakınırsa, Allah ona sıkıntısından,
    Kapılar açar da kurtulur. Kurtaran Allah'tır, her türlü sıkıntıdan

3. Tahmin etmediği yerden onu rızıklandırır. Kim ki Allah'a tevekkül eder
    Allah ona yeter. Elbette Allah, emrini yerine getirip gerçekleştirendir.
    Lütfeden Allah herşey için dengeli olan belli bir ölçü koymuştur.
4. Adetten kesilmiş kadınlarınızdan veya olursa şüpheye düşülenler
    Kadınlar gebelik müddetleri için üç ay, adet görmeyenler de böyledir

    Tabii ki; gebe olan kadınlarınki, çocuklarını doğuruncaya kadardır.
    Allah'dan kim çekinirse onun için işlerinde ayrı bir kolaylık vardır.
5. Lahuti alemden Allah'ın emri budur. Size bu emirler indirilmiştir.
    Allah'dan kim sakınırsa, kötülüklerini örter ve mükafatını büyütür.
6. Kadınları ( boşandığınız) oturduğunuz yerde oturtun. İmkan ne kadar,

    Temin ederseniz o kadar olsun. Gebeyseler onlara zarar vermeyin,
    Azığınızdan hamlilelik süresi boyunca yedirin, onları doyurun
    Lakin emziriyorlarsa ücretlerini verin. Maruf anlamda görüşün
    Aranızda. Anlaşmada güçlük çekerseniz bir başkası emzirsin
7. Kadınlar için vakti hali yerinde olan imkanına göre nafaka versin

    Ta ki; imkanı kısıtlı olana gelince, Allah'ın ona takdirinden versin
    Allah hiç kimseye kendi verdiğinden fazlasını teklif etmez, inanın!
    Lütfedip yaratacaktır Allah. Güçlükten sonra kolaylığı eyler ihsan
8. Allah ve Rasulün emirlerine karşı gelen nice şehirler vardı aralarından
    Kat'i hesaba çekip,  azaplandırmışızdır görülmemiş azap tarafından

9. Tam da yaptıklarının vebalini tattılar, işlerinin sonu ziyan olmuştur.
10. Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey aklı başında olanlar,
      Lazımdır artık ondan çekinmek. Allah size bir uyarı indirmiştir.
11. Açık açık Allah'ın ayetlerini size okuyan bir elçi göndermiştir.
      Karanlıktan aydınlığa çıkarabilmesi için iman edenlere onu okur

      Ta ki kim iman edip salih amel işlerse, Allah onu cennete sokar
      Altında ırmaklar akar, Allah gerçekten ne güzel rızık verir
12. Lutfuyla, Göğü yedi kat yaratmıştır. Yer de onun misliyledir
      Allah her şeye kadirdir. Emir de bunların arasında inmektedir.
      Kat'i şekilde bilesiniz ki; O ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.

14 Nisan 2017 Cuma

Tahrim

             Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Tabiilik varken, Ey nebi; eşlerinin rızasını ararsın da nedendir
    Allah'ın helal kıldığını haram kılarsın. Allah Gafurdur Rahimdir.
2. Haliyle Allah yeminlerinizi kefaretle çözmenizi meşru kılmıştır
    Rab olan Allah sahibinizdir. O bilendir, hükmdendir, hikmetlidir.
3. İçeride kalacak gizli bir sözü bazı eşlerine peygamber söylemiştir
    Maalesef bu gizli sırrı eşi kumalardan birini de edince haberdar

    Tam o zaman Allah bu durumu peygamberine bildirdi, o da söyler
    Ancak bir kısmını, söylemekten vazgeçer. Nebi durumu eşine anlatır
    Hanımı "Bunu kim söyledi" dedi. "Her şeyi bilen Allah" diye cevaplar
4. Rab olan Allah'a ikiniz de tövbe ederseniz çünkü gerçekten gönüller
    İstenmeyene meyletmiştir. Yok eğer ona karşı bir birinize arka çıkar,
    Muamelesinde olursanız, Allah onun mevlasıdır. Cibril ve salih mü'minler

    Taraftarıdır. Bunların arkasından melekler de onun destekçileridir.
5. Açıkcası  eğer o sizi boşayacak olursa, Rabbi ona daha hayırlısını verir
    Hanımlardan, Allah'a teslimiyet gösteren, inanan, gönülden itaatkar
    Rabbine ibadet eden, seyahat eden, dul veya bakirelerinden verir.
6. İmana ermişler hey! Kendinizi ve eşlerinizi koruyun! yakıtı insanlar
    Magması taşlar olan müthiş ateşten. Onun başında sert melekler vardır

    Tabiatı itibariyle Allah'ın emrine isyan etmez, Ne emredilirse yaparlar.
7. Ahali-i Küffar hey! Bugün özür dilemeyin! Yaptıklarınız içindir cezalar
8. Halis bir şekilde Allah'a tövbe edin, Ey iman sahipleri!. Elbette umulur
    Rabbiniz; kötülüklerinizi örter, altından ırmaklar akan cennetlere koyar
    İşte o gün Allah, peygamberi ve beraberindekileri küçük düşürmeyecektir.
    Mü'minlerin nurları önlerine ve sağlarında koşar ve parıldar, hızla yayılır

   "Tamamla nuru Rabbimiz! Bizi bağışla, kavi eyle! Senin gücün her şeye yeter
9. Aziz Nebi, kafirlerle ve münafıklarla mücadele et! sert davran! olma tavizkar!
    Hepsinin yeri cehennemdir. Varılacak yer olarak orası ne kötü bir yerdir.
10. Rab olan Allah inkar edenlere Nuh'un eşi ve Lut'un eşini misal getirir
      İkisi de iki iyi kulumuzun mahremiydiler, ama inkarcılardan oldular
      Maalesef her ikisi de eşleri olan peygamberlere hıyanet etmişlerdir

     Tabii ki kocaları da onları Allah'dan gelen cezadan kurtaramamıştır.
     Artık onlara kıyamet günü " Haydin cehennemliklerle ateşe girin! "denir.
11. Hakikat olarak yine inanalara Allah Firav'un karısını misal getirir.
      "Rabbim nezdinden bana cennete bir ev yap, Beni bu durumdan kurtar
      İğrenç kötülükleri olan Firavun ve onun kötü işlerinden beni kurtar
      Malum olan bu zalimler güruhundan beni kurtuluşa erdir" demiştir.

12. Temsil olarak bir de İmran'ın kızı Meryem'i misal olarak getirir.
      Aziz Meryem, iffetini korudu. Ona ruhumuzdan üflemişizdir.
      Hakkıyla Rabbisinin sözlerini ve kitaplarını doğrulamıştır
      Rabbine karşı tüm kalbiyle gönülden itaat edenlerden olmuştur.
      İşte Allah iman eden hanımları bu misallerle açıklamıştır.
      Mü'min olmayan inkarcı peygamber eşleri de diğer misallerdir

12 Nisan 2017 Çarşamba

Mülk

             Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1. Mülk elinde olan (Allah) ne yücedir. O her şeye güç yetirendir.
2. Üstün ve bağışlayan odur. Hanginiz çok daha iyi işler yapar.
    Layık odur. İşte denemek için geceyi ve gündüzü yaratmıştır
3. Karışıklık görür müsün? Gözünü çevir de semaya bakıver

    Mükemmelliği görürsün semada. O yedi kat göğü yaratmıştır
4. Üstündekine tekrar bir kez daha bak, Göz aciz ve bitkin kalacaktır
5. Lalbalarla süsledik yere en yakın semayı, Öyle ki; onlar yapılmıştır,
    Keskin taşlama, şeytanlar için. Onlar için yakıcı alev hazırlamışızdır

6. Menzil ne kötü yerdir! Cehennem azabı, Rablerini inkar edenler içindir.
7. Üzerine atıldıkları zaman, onun kaynarken çıkan çılgın sesi işitirler.
8. Lavları öfkeden çatlayacak haldedir. Bölük bölük oldukca gelenler
    Kendilerine onun bekçileri "Size uyarıcı gelmemiş miydi?" diye sorar

9. Mes'ulcesine " Evet uyarıcı geldi, ama yalanladık. Allah vahiy indirmemiştir
    Üçkağıtçısınız siz,  siz sapkınlık içindesiniz dedik."  diye cevapladırlar
10. "Lakin dinleseydik veya akıl etseydik, kor ateşin halkı olmayacaktık" derler
11. Kahrolsun cehennemlikler, İşte böylece günahlarını itiraf ederler

12. Mazhariyet bağışlanma ve mükafattır, Onlar Gayble Rab'lerine saygılılardır
13. Üslubunuz ister gizli ister aşikar olsun, Allah sinilerinizdekini bilendir.
14. Latiftir, Her şeyden haberdardır O. Ne yarattığını bilmeyen midir?
15. Kainatta yeryüzünü size yaşamaya elverişli gezintili bir yer kılmıştır.

      Mümkün olan bu yerde gezin, rızkından yeyin. Dönüşünüz ancak onadır.
16. Üstteki Göğün sizi  yere geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O sarsılır
17. Lahzada göğün fırtınalı bir kasırga göndermeyeceğinden emin misinizdir?
      Kesinlikle  İşte o zaman tehdidimin nasıl olduğunu bileceksinizdir.

18. Malum ki; öncekilerde inkar ettiler. Fakat, benim intikamım nasıl olmuştur
19. Üstlerinde kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Uçarlar
      Lakin onları havada Rahman'dan başkası tutmuyor. O her şeyi görmektedir.
20. Kafirler apaçık aldanış içindedirler. Rahman'dan başka ise kim var?

      Mümkün mü başkası size yardım edecek? Güya yardımcı askerler var
21. Ücretsiz rızkı veren, rızkı kesse kim verir? İnatla nefretle direnmektedirler
22. Lalpalayıp yüzüstü giden mi? Doğru yolda giden mi? menzile kolayca ulaşır.
23. "Kulaklar, gözler, kalpler veren odur" de. Ne kadar da az şükrünüz var

24. "Mabut öyledir ki; Sizi yaratmıştır. Sonra huzurunda toplanacaksınız" de
25. "Üsteleyip durduğunuz bu vakit ne zamanmış eğer doğruysanız ?" deyince
26. "Lahuti bilgi onun katındadır. ben size ancak sadece bir uyarıcıyım" de.
27. Kendilerine "işte sizin isteyip durduğunu şey" denir. Yaklaşanı gördüklerinde

      Malum olan azaptan inkarcıların yüzleri kızarır, perişan olurlar. İşte yerinizdir.
28. Ümit yok. De ki; "Baksanıza, Allah beni ve yanımdakileri ister helak, isterse  acır.
      Lakin, ya siz, (küfredip inanmayan) inkarcıları bu acı azaptan kim kurtarır?"
29. "Kimin apaçık bir sapkınlık içinde olduğu elbette yakında öğrenilecektir.

      Mü'min olarak biz, O'na inandık, güvendik. size ona davet ettik. O Rahmandır"
30. "Üretilip gelen suyunuz tamamen çekilip yerin dibine çöküverecek olursa ne olur?
      Lazım olan bu suyu size Allah'tan baka kim getirebilir?" de. Düzenleyici O'dur
      Kadir-i mutlak O'dur. İsterse var olanı yok eder, isterse yok olanı da var eder


11 Nisan 2017 Salı

Kalem

Her işe Allah'ın adıyla başlanır O Rahim ve Rahman

1. Kalem'e, onun yazdıklarına ve Nun'a kasem olsun
2. Aslında, sen Rab'binin nimetleriyle mecnun değilsin
3. Lillah'il hamd, artık bitmez tükenmez mükafat senin
4. Eh sen şüphesiz ki büyük, yüce bir ahlak üzeresin
5. Malum akibeti onlarda görecek, sen de göreceksin

6. Kimin aklından yoksun olduğu ve hanginiz mecnun
7. Ancak Rab'bindir;  kim kendi yolundan şaşıp sapan
    Lüzumsuzuktan uzak olup doğru yolda olanı bilen
8. Eh artık yalanlayıp itaat etmeyenlere itaat etmeyin
9. Mevzu; gevşemeleri için isterler ki sen de gevşeyesin

10. Kasem edip duran şu aşağılık kimseye itaat etmeyin
11. Ayıp arayıp, kovuculukla uğraşan, söz getirip götüren
12. Lüzumlu hayrı engelleyip, günahkar, saldırgan olan
13. Eşsiz kaba kişi sonra, soysuz ki; kötülükle damgalanan
14. Mal, oğul sahibiymiş diye olanlara itaat etmeyin

15. Kendisine ayetler okununca "eskilerin masalları" der
16. Ayrıca "yakında burnunun üzerine damgalayacağız" der
17. Lüks bahçe sahiplerini sınadığımız gibi bunları da sınar
      Ekilenleri sabah olunca devşirip biçeceklerine kasem etmişler
18. Maalesef istisnaları yoktu,  onlara verilmişti belalar afetler

19. Koca bir bela Rab'leri tarafından onlar uyurken sarmıştır
20. Artık bahçe de yanarak kapkara bir hale devşirilmiştir.
21. Lakin habersizdiler bir birlerine sabahleyin seslenirler
22. "Eğer ürün devşirecekseniz erkenden çıkın" derler
23. Mahfuz halde yürürken fısıldaşarak bir birlerine derler

24. "Kesinlikle bugün oraya bir miskin sokulmasın" der
25. Azmettikleri yoksulları engelleme içinde oraya gittiler
26. Lakin bahçeyi görünce " Şüphesiz Yolumuzu şaşırdık" dediler
27. "Evet öyle görünüyor ki biz mahrum olanlarız" demişlerdir.
28. Makul olanları " sizin Allah'ı zikretmenizi söylememiş miydim" der

29. "Kendi Rab'bimizi tesbih ederiz ama zulmedenlerdenmişiz" derler
30. Ardından dönüp de, bir birlerini yerip kınamaya başladılar
31. Lakin onlar " Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselrmişiz" derler
32. "Ey Rab'bimiz sana dönüyoruz." Belki bize daha iyisini verir
33. Maalesef azap böyledir. Ahiret azabı büyüktür. Keşke bilseler

34. Kazanan muttakilerdir şüphesiz. Onlara Rab'bin katında cennet var
35. Artık müslümanları suçlular gibi tutar mıyız hiç? Onlar ayrıdır.
36. Laflayarak size ne oluyor? Nasıl hüküm verirsiniz? Neyiniz var?
37. E, yani elinizde size mahsus okuduğunuz ders kitabı mı var?
38. Malum da istediğiniz her şey içinde yazılı da size mi mahsusdur?

39. Kıyamete kadar geçerli, size yeminle  verilmiş sözümüz mü var?
      Aynen "neye hükmederseniz o yerine getirilir" diye mi denmiştir?
40. Lisanınla sor bu şeyi onlara " Kim bunu garanti etmektedir?
41. Eh yoksa ortakları mı var? Çağırsınlar onları da, eğer doğru iseler
42. Malumdur o gün işler zorlaşır, paçalar tutuşur, herkes davet edilir.

      Kafirler secde edemezler, diğerleri davet üzerine secde ederler
43. Azaları sağlam iken kendileri Allah'a secdeye davet edililir
      Lakin bunu yapmazlardı, Güzleri yere sarkmış, benlikleri zillettedir.
44. (Ey Rasülum)  yalanlayanları bana bırak onların bilmedikleri var
      Mahsuben onları bilmedikleri halde yavaş yavaş azaba yaklaşıyorlar

45. Kalsın onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz tuzağım sağlamdır.
46. Aa, yoksa sen ücret onlardan istiyorsun da, ağır bir borç altındalar
47. Lütfedilen bir gayp onların yanında mı yoksa? Onları mı yazıyor
48. Ey (Habibim) Rab'bin hükmüne sabret. Balık sahibi gibi olmayasındır.
      Malum sıkıntıdan o (Yunus) Rab'bine dertli dertli yalvarmıştır.

49. Kınanmış bir vaziyette denizden boş bir kenara çırılçıplak atılırdı,
      Açıkca böyleydi Eğer Rab'binden ona bir inayet erişmemiş olsaydı
50. Lütfetti onun Rab'bi, seçkin eyledi, salihler zümresinden kıldı
51. Emsalsiz zikri (Kur'an) işittiklerinde, gözleriyle kafirler az kaldı,
      Masum halini devireceklerdi, ve derler ki " O gerçekten bir deli"

52. Kur'an halbuki alemlere bir öğütten başka bir şey değildir.
     Alemdeki inanlar kendilerine bu uyarılardan hissesini alırlar
     Lakin inanmayanlar, inkar edip hak ettikleri cezayı beklerler
     Eninde sonunda iyi amel ile günahın hesabı görülecektir
     Mü'minler ile inkarcılar bu hesap günü tam ayrılacaklardır.


10 Nisan 2017 Pazartesi

Hakka

             Her yapılan işe Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla  başlanır.

1.-2.-3. Hakikaten gerçekleşen. Nedir o Hakka? Nasıl bileceksin Hakka nedir?
4.          Ad ve Semud Karia'yı akılları baştan alan ( kıyameti) yalan saydırlar.
5.          Korkunç bir sesle Semud helak edildi, işte bu yalanlama sebebindendir
6.          Kavm-i Ad ise sert, uğultulu, azgın bir kasırga ile yerle bir edildiler
7.          Allah o kasırgayı yedi gece sekiz gündüz aralıksız üzerlerine vermiştir

             Hallerini öyle görürsün ki; içi boş hurma kütüklerinin yere serilmişi gibidir.
8.          Artık görebilir misin onlardan geri kalanını? Hepsi altüst olmuşlardır.
9.          Kavm-i evvel ve Firavun da gelmişti suç işleyip şehirleri altüst olmuştur
10.        Kavimler Rab'lerinin elçisine isyan ettiler. O da onları şiddetle azaplandırmıştır
11.        Ancak gerçek şu ki; (Nuh tufanında ) su kabarınca gemide sizi biz taşımışızdır.

12.        Hatırda kalıcı bir ibret olsun, kulaklar bellesin  diye kalanlara bir öğüttür.
13.-14. Artık sur'a ilk üfürüşte, yer ve dağlar kaldırılıp bir birine çarpıştırılır
15.        Kıyamet işte o gün kopmuştur. Herşeyin vakti gelmiş ve bitmiş olacaktır.
16.        Koca gök de parçalanıp yarılmış, güçten düşmüş, çökmeye yüz tutmuştur
17.        Arş-ı Rab'bin o gün sekiz melek taşır. Melekler onun çevresindedirler

18.        Ha, işte o gün Rab'be arz olunursunuz. Gizli hiç bir şeyiniz kalmayacaktır.
19.        Amel defteri sağından verilen kişi şöyle:  "alın kitabımı okuyun" der
20.        "Karşılaşacağım hesabı kesinlikle anlamış, hazırlıklarımı yapmıştım " der
21.-22.  Karşılaştığı hayat hoşnutluk yeri ve kendisi yüksek bir cennet içindedir
23.        Aşağıya sarkmış meyveleri yerden kolaylıkla erişebilecek niteliktedir.

24.        Haydi yeyin, için, bunlar geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.
25.        Amel defteri soldan verilenler ise "Keşke kitabım verilmeseydi " der.
26.-27. "Keşke hesabımı bilmeseydim, keşke her şey ölümle bitseydi" der.
28.-29. "Kendime ne malım servetim ne de saltanatım  fayda sağlamıştır"
30.-31. Allah:  "Tutun zincire bağlayın. Sonra atın yakıcı ateşe" buyurur.

32.        Hem de sonra onu, "uzunluğu yetmiş arşın bir zincire vurun" buyurur
33.-34. Allah'ın yüceliğine inanmazdı, yoksulu doyurmayı teşvik etmemiştir
35.-36. Kendi için bugün burada candan dost, İrinden başka yiyecek yoktur.
37.-38.-39. Kafirler yer onu ancak. Gördükleriniz ve görmediklerinize olsun yeminler
40.        Allah'ın gönderdiği şerefli bir elçisinin sözüdür. Şüphesiz ki o Kur'andır

41.        Hayrettesiniz ki o şair sözü değildir. Ne kadar da az inanmaktasınızdır
42.       Allah'ın kelamı bir kahin sözü değildir. Ne kadar da az düşünmektesinizdir.
43.-44. Kur'an alemlerin Rab'binden indirilmiştir. Eğer olsaydı bize yakıştırılan sözler
45.-46. Kıskıvrak onu yakalar alır, engellerdik. Sonra keserdik can damarından bir bir.
47.-48. Aracı olsanız da hiç biriniz buna engel olamazdınız. Bu muttakiler için bir öğüttür.

49.       Hakikat şudur ki; Biliyoruz sizin içinizde elbette bunları yalanlayanlar var
50.       Açıktır ki bu; Kesinkes kafirler için bir hasret ve pişmanlık kaynağıdır.
51.       Kur'an Şüphesiz ki her şeyi açıklayan Rab'bin elçisiyle gelen bir gerçektir.
52.       Kalk haydi sende artık Yüce Rab'binin adını ismiyle tesbih et!.. O yücedir.
            Allah adını zikrederse bir kul kendini inkarcılardan kesin hatlarıyla ayırır


8 Nisan 2017 Cumartesi

Mearic

        Hangi işe girişirsen giriş bil ki; Rahman ve rahim olan Allahın adıyla başlanır

1.-2. (Muzdarirden) biri gelecek olan azabı sordu, Kafirler için onu engelleyecek yoktur
3.-4. En yüce makam Allah'tandır. Melekler ve Ruh, ellibin senelik yere bir günde çıkar
5.-6. Artık güzel bir sabırla sabret! Çünkü gerçekten onlar bunu oldukça uzak görüyorlar
7.-8. Rehberliğimizde ise bunu yakın görürüz. O gün gök erimiş maden gibi görünür.
9.-10. İç içe atılmış yün gibi olur dağlar. Hiçbir dost dostunun halini sormaz olur.
11. Ceza günü tanışırlar ama suçlu azaptan kurtulmak için oğullarını fidye vermek ister.

12.-13. Masum eşini ve kardeşini de. Kendini barındıran aşiretini de vermek ister.
14.       Etrafında kim varsa yeryüzündeki herkesi verip azaptan kurtulmak ister
15.-16.-17. Ama imkan yok. Derileri kavurur soyar. Yüz çevireni, kaçanı çağırır
18.-19. Rahatı için toplayıp biriktireni de. Şüphesiz ki insan aç gözlü yaratılmıştır.
20.-21. İncinirse bir şerden bağırır sızlanır. İyilik (zenginlik) gelirse cimrileşir
22.-23. Cehdle namazını kararlılıkla istikrarlı şekilde kılanlar müstesnadır.

24.-25. Mallarında belirli bir hak vardır. O mallar dilenenler ve yoksullar içindir.
26.-27. Eh onlar hesap gününü tasdikler. Rablerinin azabından da korkarlar.
28.-29. Ancak onlar Rabbin azabından emin olunmazlar. Irzlarını korurlar
30.       Refiki olan eşleri ve cariyeleri bundan müstesnadır. Onlar kınanmazlar
31.       İşte bunun ötesi nikahsızlığı arayanlar, gerçekten haddi aşan kimselerdir.
32.       Can-ı gönülden kimseler vardır ki; Onlar emanetlere ve vaadine riayetkardır

33.-34. Muhkem yaparlar şahitliklerini. Onlar ki; namazlarını titizlikle korurlar
35.-36. Ehl-i cennettirler, orada ağırlanırlar. kafirlere ne oluyor ki, sana koşuyorlar
37.-38. Ard arda grupça sağdan ve soldan. Her biri cennete sokacağını mı sanıyorlar
39.       Rağbet etmesinler! Yok öyle, doğrusu biz, onları bildikleri şeyden yarattık
40.       İçtenlikle doğunun ve batının Rabbine andolsun ki; buna gücümüz yeter
41.       Cemiyetten daha iyilerle kendilerini değiştiririz. Değiliz biz, önüne geçilenler

42.       Malum güne kavuşuncaya kadar bırak onları sen!. Dalsınlar oynayadursunlar
43.       Eh o gün, kabirlerinden, sanki dikili bir hedefe koşuyormuşcasına çıkarlar.
44.       Aşağılık bir duruma gelip zillet içindedir kendileri, Korkudan gözleri yerdedir.
45.       Rab'bin onlara vad ettiği hesabın görüleeği dehşetli gün işte bugündür
            İyiler ile sapıtanlar arasında fark vardır. İnkarcılar hesap gününü önemsemezler
            Cahilliklerini ancak vad edilen gün geldiğinde kabirden çıkıp da farkederler

6 Nisan 2017 Perşembe

Nuh


1. Nuh'u şübhesiz ki; biz, kavmine elim bir azap gelmeden önce uyar diye gönderdik
2. Uyarmak için O seslendi:" Ey halkım, ben size gerçekten bir uyarıcıyım apaçık "
3. Hak'dan hakkıyla korkun ve Allah'a ibadet edin, O'na itaat edin. Olmasın aksaklık.

4. Nice gunahınızdan bir kısmını beli bir vakte kadar ertelesin, günahlarınızı bağışlasın
    Uzunca zaman geçse de, bilirsiniz ki; Allah'ın takdirinin, gecikmesi değildir mümkün
5. Hani Nuh " Rabbim" demişti. " Kavmimi gece gündüz çağırdım durdum" tüm zaman

6. Nasıl oldu da benim çağırmam onların kaçışını artırdı. Onları davet ettiğim o zaman
7. Usuluye onları bağışlaman için her davetimde, onlar kulaklarını tıkadılar, o zaman
    Hak'ka karşı direndiler, elbiselerine büründüler, büyüklendikce büyüklendiler o zaman

8.-9. Nuh: " Sonra onları yüksek sele çağırdım"," Onlara açıktan da, gizli gizli de dedim"
10. Unutmayın ki; "Rab'binizden bağışlanma dileyin. O bütün suçları bağışlar" dedim.
11. Ha işte "böylece bağışlanıp, üzerinize gökten bol bol yağmurlar yağdırsın" dedim

12. Nice oğullarla ve mallarla size destek verir, Size orada bahçeler ırmaklar verir
13. Ukalaca davranıyorsunuz ki siz; Allah'a saygısız ve büyüklüğünü kabullenmiyor
14.-15. Halbuki sizi aşama aşama yarattı. Görmediniz mi? O yedi kat göğü yaratmıştır

16. Nur olarak kameri, ışık saçan lamba olarak da güneşi onların içinde yaratmıştır.
17.-18. Uluorta yeryüzünde sizi bitki gibi bitirdi, sonra oraya gönderir ve çıkarır.
19.-20. Halk etti Allah yer yüzünü sergi gibi. Üzerinde dolaşasınız diye geniş yollar

21. Nuh dedi ki; " Ey Rab'bim bunlar bana baş kaldırdılar. Başkasına tabi oldular
      Uydular ki onlar servet ve evlatların çokluğuyla zarara uğratan kimselerdir.
22. Hileli tuzakların büyüklerini teşkil edip de kendi yeni düzenlerini kurdular

23. Nefretle, "sakın ilahı bırakmayın!. Ved, Suva, Yegus, Yeuk, Nesr hiçbirini" dediler
24. Uzlaşarak böylece bir çoğunu saptırdılar, Sen de zalimlerin şaşkınlığını artır.
25. Ha bunlar işledikleri suçları yüzünden suda boğuldular, yakıcı ateşe atıldılar

      Nice sıkıntıların içindeyken orada, Allah'tan başka yardımcı bulamadılar
26. Usanç içinde Nuh; "Rab'bim yeryüzünde kafirlerden kimseyi bırakma" demiştir.
27. Halbuki onları bırakırsan eğer, senin kullarını saptırır, bozgunculuk çıkarırlar

      Ne yaparlar ederler inkarcıdan başkasını doğurmazlar, böylece çoğalırlar
28. Ulu Rab'bim beni, annemi babamı, evime girem mü'mün erkek ve kadınlar
      Her kimse bağışla!. Zalimlerin helaklarından başka bir şeyi artırma! Cezalandır.

5 Nisan 2017 Çarşamba

Cin

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlanır her işe

1. Cin cemaatinden bir grubun dediklerinin vahyolduğunu söyle
    İşte onlar dedi; "Biz kur'anı dinledik, harikulade güzel" diye
2. Nadide hidayete iletiyor. İman ettik, ortak koşmayacağız Rab'be

3. Cenab-ı Rab yücedir. O ne bir eş ne de bir çocuk edinmiştir.
4. İşte beyinsizlerimiz Allah adına saçma sapan şeyler söylerler
5. Nasıl da sanırdık ki; ins ve cin Allah hakkında yalanlamayacaklar

6. Cinlerden bazı erkeklere şüphesiz ki yakınlık duyarak sığınır,
    İnsanlardan bazı erkekler. Bu ise sadece azgınlıklarını artırır
7. Nasılda onlar da sizin gibi Allah'ın hiç birini diriltmeyeceğini sanır

8. Cinler:" Göğe dokunduk, bulduk ki orada vardır bekçiler, alevler"
9. İşte orada dinleme merkezleri bulup oturduk. İşte dinlenecek yer
    Niyet edip dinlediğimizde gözetleyen bir alev olup hucum eder

10. Cinlerin bu haliyle Rab'leri yer yüzündekiler için ne ister
      İradesi bilinmez onların iyiliği için mi, yoksa şerri için midir
11. Netice ise biz ayrı ayrıyız, bizde iyiler de, kötüler de var

12. Cephe her taraf! Allah'ı aciz bırakma mümkün değildir.
      İşte anladık ki; kaçsak da O'ndan kurtulma olmayacaktır
13. Nakledileni ( Kur'an) işitince iman ettik, Kim ki; iman eder

      Canı emindir! ne haksızlıktan, ne de gadre düşmekten korkar
14. İman edip müslüman olanlar da, inkar edip sapıtan da var
      Nasihat dinleyip iman edenler, doğru yolu ulaşanlardır

15. Cehenneme odun olanlar gerçekten haktan sapıtanlardır
16. İsteslerdi doğru yolda gitmeyi, verirdik onlara bol bol sular
17. Nice nimetler onlar için imtihan vesilesidir birer birer

      Cevirirse yüzünü Rab'binden, onlar için elim azap vardır
18. İşte mescidler O'nundur. Allah'dan başkasına etmeyin dualar!
19. Ne var ki; Allah'ın kulu ibadete kalktığında hemen gelirler

      Canhıraş bir birine girercesine, üşüşürler onun üzerine
20. "İbadet ederim Rab'bime ve kimseyi ortak koşmam ona" de
21. "Nasıl bir yararım yada zararım olur ki mümkün değil" de

22. "Canımı hiç bir kimse Allah'ın azabından kurtaramaz" de
      "İşte öyle ki O'ndan başka sığınacak kimse de bulamam" de
23. Nakletmektir Allah'ın mesajlarını benim vazifem budur sadece,

      Cehennem ateşi ebedi vardır. Kim isyan ederse Allah'ın elçisine
24. İşte o gün göreceklerdir. Kimin yardımcıları zayıf ve azdır adetçe
25. "Ne zaman vaad edilen azap? yakın mı? süresi var mı bilmiyorum" de

26. Cahil değildir. Gaybı bilendir. Gizlediklerini de kimseye açmayandır
27. İstisnası, Resullerinden istedikleridir, onun önüne-ardına gözcü koyar
28. Nebiler bilsin! risaleti yerine getirmiştir.Allah her şeyi tespit etmiştir.

4 Nisan 2017 Salı

Müzzemmil

Her zaman, her işe Rahman ve Rahim olan yüce Allah'ın adı ile  başlanır.

1.-2. Mahbubum, örtüsüne bürünen Rasulüm! Gecenin çoğunda kalkıver
3. Üslup olarak gecenin yarısı veya bunun biraz azı şeklinde ibadetle geçir
4. Ziyadeleştir süreyi, biraz daha olmazsa. Kur'anı oku tane tane, ağır ağır
5. Zaten biz sana söz'ü ( Kur'an) vahyedeceğiz, sorumluluğu oldukça ağır
6. Elverişli vakit gece vaktidir. Sözün tesiri ve ibadet etme de daha etkilidir.
7. Meşguliyet gündüz vakti ile doludur. Yapılacak işler çok uzun ve yoğundur.
8. Muhabbetini, gönlünü Rab'bine yönelt. Kendini O'nun adını anmaya ver
9. İnan ki; O'ndan başka yoktur. O'nu vekil tut. Rab'bin doğu ve batının sahibidir.
10. Lakin, onların söylediklerine sabırlı ol ve onlardan güzellikle uzak dur.

11. Mühlet ver onlara ki; nimet içinde yüzen, dini yalanlayanlardır onlar
12.-13. Ürkütücü bukağılı, elim cehennem. Dikenli yiyecek ve azap yanımızdadır
14. Zelzele olur, o gün gelir elbet. Yer sarsılır, dağlar kum yığını haline gelir
15. Zaten size şahit bir elçi gönderdik aynen firavuna da gönderdiğimiz gibidir.
16. Eh Firavun gönderilen elçiye karşı geldi, Biz de verdik ona şiddetli cezalar
17. Mümkün mü? Nasıl kurtulursunuz çocukları ihtiyarlatan işte o gündür.
18. Misali o dur ki; O günün dehşetinden gök çatlar. Allah'ın vadi gerçekleşir
19. İşte bu bir öğüttür. Artık isteyen kimse Rab'bine giden yolu tutar gider.
20. Lakayt olmayıp gecenin bazen üçte ikisine yakını, bazen yarısıdır.

      Muhtemelen de üçte ikisini ibadetle geçirdiğini senin Rab'bin bilir
      Üslubun gibi senin yanında bulunan bir cemaatin de olduğunu bilir.
      Zaten geceyi ve gündüzü yaratıp süresini belirleyen Allah'tır.
      Zahmetin olduğunu bildiği merhametinden için sizi muaf tutar
      Eh artık kolayınıza gelen Kur'an okuyun, Allah elbette bilir.
      Muhtemelen aranızda hastalananlar olacaktır. Kimileri de vardır
      Mümkün olan Allah'ın lütufları için yeryüzünde yol tepecektir.
      İnanan diğerleri Allah yolunda savaşma için sefere çıkacaktır
      Letafetli olan Kur'andan okuyun artık! kolayınıza gelen bir miktar

     Mes'ul olduğunuz namazı hakkıyla ifa edin, zekatı verin birer birer
     Üstüne bir de Allah'a ödünç takdim edin!.. Ne verirseniz teker teker
     Zaten onu bulacaksınız o günde Allah'ın nezdinde birer birer
     Ziyadesiyle olacaktır hemde. Daha hayırlısı karşınızda olacaktır
     Ehl-i tevbe olun af dileyin! O'na yalvarıp yakaranlar affedilecektir.
     Muhakkak ki Allah gafurdur, Rahimdir. onun ihsanı boldur.
     Mutlaka af dileyenin affını kabul eden Allah, Tövbekarları bilir
     İsterse O, en affedilmezi affeder, isterse hikmetin sırrına erdirir
     Lakin kula düşen O'nun yolunu tercih edip Rab'be yönelmektir.

3 Nisan 2017 Pazartesi

Müddesir

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başla tüm işler

1.-2.-3. Maruf Rab'binin yüceliğini bildir, Ey örtünen habib! Kalk ve uyar!
4.-5.-6. Üstündeki elbiseni  temizle. Pislikten kaçın. Verdiğini başa kakmadan ver
7.-8.-9. Dur ve sabret Rab'bin için, Sur'a üfürüldüğü zaman, O gün zorlu gündür.
10.-11. Değildir kolay, kafirler için o gün. Yarattığım yalnız kimseyi bana bırakıver.
12.-13. Evvelce bir çokça mal vermiştim. Gözünün önünde verdim bir çok oğullar
14.-15. Sahip olduğu nice fırsatlar sağladım. Sonra daha da fazla artırmamı arzular
16.       İnkarcıdır ayetlerimize, şüphesiz ki mümkün değil. O elbette inkarcıdır.
17.-18. Riskli, sarp, çetin bir yokuşa süreceğim, Çünkü o düşündü, ölçtü; hesabı var

19.-20. Muzır! Kahrolası' nasıl da ölçtü biçti. Yine kahrolası! nasıl da hesaplar yapar!
21.-22. Üstünkörü sonra baktı, sonra da kaşlarını çattı, yüzünü ekşitti, böylece bir haller
23.-24. Daha sonra döndü, büyüklük tasladı, Bu "büyüden başka bir şey değil" demiştir.
25.-26. Der ki; " Bu söz ancak insan sözüdür." Onu atacağım yer yakıcı ateş; Sekar'dır
27.-28. Eh bilir misin sekar nedir?. O içine atılanı, ne öldürür, ne de hayatta bırakır
29.-30. Susamış gibi insan derisini yakıp kavurur. Üzerinde ondokuz muhafız vardır
31.        İmtihan ve sıkıntı olması için oranın muhafızları meleklerdendir ve belli sayıdadır
             Rab'be ve peygambere karşı mü'minlerin imanları ziyadeleşsin diye, yakinleri artar

             Mü'minler ve ehl-i kitap tereddüte düşmesin, Kalpleri hasta Münafık ve kafirler
             Üstüne düşsün! neticede; "Allah bu misal ile ne anlatmak istemiş olabilir"
             Doğru yola ileten O'dur. Onun ordularını kendinden başka kim bilebilir?
             Doğrusu bu ayetlerde verilenler; öğüt ve uyarıdan başka bir şey değildir.
32.-33. Eh öyle değil tabi. Kamer'e ve dönüp de giden geceye olsun kasemler
34.-35. Sabahın ışıdığı zamana kasem olsun. Gerçekten o belaların büyüğüdür.
36.-37. İnsanların arasında ileri gitmek veya geri kalmak isteyenlere uyarıcıdır.
38.-39. Rehinedir herkes her bir kazandığına, Ancak hariçtir; sağ taraflı olanlar

40.-41. Mücrimlerin durumu "nedir diye" cennette onlar birbirlerine sorarlar
42.       Üzerinize gelmiş olan şey nedir?, Sekar'a sürükleyen nedir? diye sorarlar
43.-44. "Değildik namaz kılanlardan, yoksulu da yedirip içirmezdik " derler.
45.-46. Dalıp boş laflara giden kişilerle birlikteydik. Din gününü de yalanlar
47.        Eğlence işimiz olurdu. Ta ki ölüm gerçeği gelip çattı bize, artık naçar
48.        Sesini duyan şefaatçilerin şefaati bile artık onlara sağlamaz bir yarar
49.        İnsana daha ne oluyor ki; buna rağmen nasihatten yüz çeviriyorlar
50.-51. Resmen arslandan ürküp korkup kaçan yabani eşekler gibidirler

52.      Muntazıran açılmış sayfaları bir de kendilerine verilmesini isterler
53.      Üstüne üstlük bunlar hiç de (hesap gününden) ahiretten korkmazlar
54.      Dürüst olun! Kur'an gerçekten sizler için kurtarıcı bir nasihattir.
55.      Doğrusu artık kim isterse öğüt alır. Hakikat işte bu nasihattedir.
56.      Elbette ki; Allah dilemedikçe kimse öğüt alacak da değildir.
           Sadece O'nun diledikleri öğütü alır. Takva sahipleri onlardır.
           İşte bağışlanacak kişiler bu seçkin Allah'ın diledikleridir.
           Rızasını kazanma ve günahlardan sakınmayla kurtuluş vardır


2 Nisan 2017 Pazar

Kıyame


1. Kıyamet gününe yemin ederim, onun hakkı için derim hayır
2. Izdırap çekip nefsini kınayana da yemin ederim ona da hayır.
3. Yani insan kemiklerini bir araya toplayamayacağımız mı  sanır
4. Ancak bizim, parmak uçlarını bile derlemeye gücümüz yeter
5. Maalesef insan, günah işlemek için ilerisini yalanlamak ister
6. Eh bir de alay edercesine "kıyamet ne zaman?" diye sorarlar

7.-8.-9 Kamaştığı zaman göz, ay tutulur, güneş ve ay bir olur
10.-11. İnsan o gün "kaçış nereye?" der. Sığınacak yer yoktur
12. Yalnızca karar kılınıp durulacak yer Rab'bin huzurudur
13. Ancak ona, öncesi ve sonrasında yaptıkları haber verilir
14. Malumdur ki insan kendi kendine yaptıklarının şahididir
15. Eğri doğru her türlü mazeretlerini söylese de kendi şahittir

16. Kımıldatıp dilini hızlandırma! acele etme! onlar ezberlenir
17. Istikbal-i Kur'an bize aittir. Onu hem toplarız hem de okutur
18. Yoluna uy, Emrini dinle! biz onu okuduğumuz zamanlar
19. Akabinde onu (Kur'an) açıklamak da muhakkak bize düşer
20. Maalesef, hızlıca gelip geçen dünyayı seviyorsunuz sizler
21. Eh elbette ahireti bir kenara terk edip bırakıyorsunuz sizler

22.-23. Kıyamette, Rab'bine yönelen, ışıl ışıl parlayan yüzler
24.-25 Iki büklüm asık yüzler de var, bel kıran felaketi bekler
26. Yani o an hayır yoktur, can köprücük kemiğine dayanır
27. Aynen işte o zaman " kim son tedaviyi yapacak " denir
28. Maalesef o zaman artık ayrılık vaktinin geldiğini sezer
29. Eh artık bacağın diğer bacağa dolaştığı zaman gelmiştir.

30. Kaçış olmayan o gün, Rab'be doğru sevk edilme anıdır.
31. İmanı, Nebiyi tasdik etmedi o, namaz da kılmamıştır.
32. Yalanladı hepten. aynı zamanda tümden yüz çevirmiştir.
33. Aynen çalımlı çalımlı,yakınlarına dönüp gitmişti onlar
34. Müstehaksın sen buna çok daha fazlasına müstehaksındır.
35. Eyvahlar olsun sana kesinlikle sen müstehaksındır.

36. Kendi keyfine olur mu? İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?
37. İşte zaten onun aslı astarı bir meni parçası değil midir?
38. Yaptı onu kan pıhtısı (embriyo) sonra onu düzenleyip yaratır.
39. Ardından iki cins olarak bir erkek bir dişi gibi yaratmıştır.
40. Mevt olan her şeyi bunlardan sonra diriltmeye gücü yetmez midir?
      (Elbette yeter! O sonsuz kudret ve hikmetin yegane sahibidir.)

1 Nisan 2017 Cumartesi

İnsan

     Onun ismiyle başlarız ki; O Rahim ve Rahman

1. İnsanın adının anılmadığı yerde  uzunca bir zaman
    Nice çağlar, devirler gelip geçmedi mi üzerinden
2. Sadece bir damla katışık ( kadın-erkek) sudan,
    Ancak ören işiten can yarattık; gerekçe imtihan
3. Nasıl doğru yolu gösterdik artık ne isterse istesin

    İster şükredici, isterse nankör olsun, tercih onun.
4. Nankör kafirler için zincirler demir halkalı kelepçeler
    Savruk ve kükreyen alevli bir ateş hazırladık. Bunlar var
5. Ancak iyiler kafur katılmış kadehten şarabı içerler
6. Nasip içki Allah'ın kullarınındır. Akıttıkça akan pınardır

7. İşte şiddeti yayılmış günden korkarak adaklarını eda eder
8. Nice yetim, yoksul ve esire, nefislerine rağmen, yedirirler
9. "Sizi Allah için yediriyoruz, beklemeyiz sizden bir teşekkür"
10. "Allah'ın azabından korkarız o gün belalı bir gündür" der
11. Nice sevinçler işte bu yüzdendir. Allah onları esirger,

      İçlerine gönül ferahlığı verir. O günün şerrinden korur
12. Nasipleri cennettir, ipektir. Bu sabretmeleri karşılığıdır.
13. Sedirlere kurulurlar, Orada ne sıcak, ne soğuk görürler
14. Ağaçların gölgeleri, meyveleri sarkar, kolayca sunulur
15. Nice gümüş kaplar, billur kaseler etraflarında dolaştırılır

16. İşte gümüşten kadehler istedikleri ölçüde ayarlanmıştır
17. Nimetleri zencefilli içki dolu kadehten içirilmektir.
18. Selsebil diye isimlendirilen özel pınar kaynağıdır
19. Aynen inciler saçılmış etrafa gibi görülen delikanlılar
      Nasılda dolaşırlar etrafında, onlar ölümsüzdürler

20. İşte baktığında, gördüğün büyük bir mülk ve nimettir
21. Nasıl da, yeşil ipekten kalın elbiseler üzerinde vardır
     Sahiptirler gümüş bileziğe, Rableri onlara temiz içki içirir
22. Artık gayret ve şükrünüze karşılık bunlar mükafatınızdır
23. Nişan olan kuranı, sana biz indirdik, Bu verilen Kur'an'dır

24. İnan ve Rabbin hükmüne sabret, boyun eğme günahkara
25. Nanköre itaat etme. Sabah akşam Rabbin olsun yâdında
26. Secde et geceleyin, çok tesbih et  gecenin uzun zamanında
27. Ahiretin çetinliğini ihmal edip, geçici alemi seven insanlara
28. Nasb edilip yaratılışını sağlam yaptık. Yaratan biziz onlara
     
      İstediğimizde getiririz bir benzerlerini, onları da yok eder,
29. Nasibi olan bunu dinler. Bu bir öğüttür, Rabbine yol tutar
30. Sizler Rabbinizin dilemesi ile bilirsiniz, onun sayesindedir
      Ancak Allah her şeyi bilen ve dileyendir. O, hikmet sahibidir.
31. Nicelerine rahmet eder, Zalimlere elim azap hazırlamıştır.